Ey Arkadaş ! Bir anlık gaflet eyler, kapılıp gidersen dünya çarkına Gülen yüzler tehevvür eder varamazsın farkına Herkes yüz çevirip, sırtını dönünce hüzün dolar arkına Sen içinde sevgi büyüt; bir tek sevgi kâfi gönül fakr’ına Sahte dostlar düşman, kusurların ifşa olur bir anlık Sen gecelere tutun ! Bütün kusurları örter karanlık. Hatalarından ders al, bir öncekinden önde geçir gününü Geçmişe dalıp gerileri seyran eyleme! Göremezsin önünü Gayza teslim olmuşsa yüreğin, boyanıp batarsın huna Halvette kalırsın, bir derin mülahaza düşer ruhuna Yüreklere sevgi ağacının dalı uzanır; tutun bu dala Nefreti sırtına alıp, köle edip kendini, olma budala ! Ey Arkadaş ! Bu cihanda duyulmaz ise bir gün “Allahu Ekber” Her fen tarumar olur, her beden makber… Güneşe kurşun, dünyanın dönüşüne kötü bir zaman akar Gözlere duman, sinelerin özüne yanık yanık aman akar Bataklığa gark olur isen, bırakma kendini; dönme şaşkına Kalk, diril, sığın Ol Ekmel olanın kuşatıcı aşkına Ey Arkadaş ! Sen kendi bilir, kendini tanır isen, ne gerek var misale? Gizli âlemler ayan olur, perdeler kalkar, kuşanırsın visale Üretken ol, bir değer bırak; olma mukallit, eyleme kopya Gönül insanını modellemek hayal, yıkmak ütopya ! Ey Arkadaş ! En günahkâr insana Mevla rahmetiyle yaklaşır, Şu aciz insana ne oluyor da nefret güder, taşlaşır!,