Geçtiğimiz yıla damgasını vuran olaylardan biri ABD’nin yeni başkanı Barack Obama’nın selefi George W. Bush’un aksine ülkesinin Müslüman dünyasıyla ilişkilerini düzeltme çabasıydı. Xinhua haber ajansında yayımlanan bir analiz Obama’nın Müslümanları ikna etmekte çok da başarılı olamadığını savundu.
Başkan’ın Nisan ayında
Ankara’da ve Haziran’da Kahire Üniversitesi’nde yaptığı iki konuşmada
ABD’nin 1.57 milyar kişinin yer aldığı Müslüman dünyasıyla ilişkilerini terör ve güvenlik sorunlarına değil, karşılıklı saygı ve çıkara dayandırmak istediğini ortaya koymuştu.
Ancak yeni Müslüman dünyası, Obama’nın tatlı sözlerine karşın ciddi bir icraatı olmaması dolayısıyla Başkan’ın uzattığı zeytin dalına tedbirle yaklaşıyor. Yerel siyasi gözlemciler, Obama’nın sözlerinin 11 Eylül sonrası süreçte yaşananların üzerine bir sünger çekmeyi amaçladığını ancak dünyanın her yerinden pek çok Müslüman’ın gözünde
ABD’nin sekiz yıllık terörle mücadelesinin hala İslam’a karşı örtülü bir saldırı olduğunu belirtiyor.
BAŞARILI BİR DIŞ POLİTİKA OLUŞTURULAMADIİstanbul Bilgi Üniversitesi’nde görevli analist İlter Turan, “Obama’nın Kahire konuşmasından altı ay sonra
ABD ile Müslüman ülkeler arasındaki ilişkilerde önemli bir fark olmadı. Bazı umut verici gelişmeler elbette yaşandı, ancak çekirdek sorunlar hala çözüm bekliyor” dedi.
Gerçekten de
ABD henüz askerlerini
Irak’tan çekmiş değil, dahası
Afganistan’a 30 bin asker daha göndererek buradaki askeri varlığını artırıyor. Beyaz Saray hâlâ İsrail yanlısı Ortadoğu politikasını devam ettiriyor. Guantanamo Körfezi’ndeki hapishane henüz kapanmadı.
ABD hâla
İran’ı nükleer tesislerini vurmakla tehdit ediyor.
Müslümanların önemsediği konular ortada: Arap-İsrail sorunu,
Irak,
Afganistan ve Pakistan’daki savaşlar ve bölgede
ABD güçlerinin varlığı. Obama’nın Müslüman dünyası ile ilgili çabalarını uzun vadeli bir plan olarak nitelendiren Turan, Başkan’ın göreve geldiğinden beri enerjisinin çoğunluğunu küresel
finans krizi ve iç sorunların çözümü için harcadığını belirtti.
Turan “Dolayısıyla Obama yönetimi şu ana kadar kapsamlı bir dış politika ajandası oluşturmayı ve öfke dalgalarını bastıracak adımlar atmayı başaramadı” dedi.
UZMANLAR UMUTSUZ Analistler Obama’nın Ortadoğu hamlelerinin hedefinin selefi Bush’un terörle savaş politikalarının kilit adımlarını geri döndürmek olduğunu ifade ediyor. Bunun yanı sıra Obama İsrail-Filistin sorununun çözümü için de taraflara çağrılarda bulundu. Ancak bugüne kadar bir ilerleme sağlanamadı.
Emekli Türk diplomat ve eski milletvekili İnal Batu, Turan’la hemfikir olmakla kalmıyor, daha da olumsuz bir resim çiziyor. “İsrail’in Filistinliler üzerindeki kuşatması sürüyor.
İran’ın nükleer meselesinde bir gelişme sağlanamadı ve Obama yönetimi
Afganistan’daki savaşı şiddetlendiriyor” diyen Batu, buna karşın
Afganistan’da durumun kötüye gittiğini ve savaşın Pakistan’a yayıldığını dile getirdi.
Ankara Üniversitesi Siyaset Bilimi öğretim üyelerinden İlhan Uzgel, Obama’nın
Irak’tan çekilme planlarını “olumlu bir adım” olarak nitelendirirken
Afganistan için tam tersi bir durum olduğunu ifade etti. Uzgel, “Obama Bush yönetiminin dış politikasını terk etti ancak Müslüman dünyasına çağrıları bir kampanya sloganından öteye geçmedi.
ABD ile Müslüman dünyası arasındaki ilişkilerde somut bir gelişme yaşanmadı” dedi.
ABD-TÜRKİYE İLİŞKİSİ FARKLIABD-Türkiye ilişkilerini de değerlendiren Turan, Türkiye’nin Ortadoğu’nun ve Müslüman dünyasının genelinden ayrı bir yerde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti ve ekledi:
“Ekonomik ve ticari çıkarlarını düşünen Türkiye komşularıyla ilişkilerini derinleştirme peşinde. Dolayısıyla Türkiye’nin bazı kararlarının
Washington’ı rahatsız etmesi normal. Ancak
Washington bu durumla nasıl başa çıkacağını öğrendi.”
Batu da ABD-Türkiye ilişkilerinin farklı bir gözle okunması gerektiğini düşünenlerden: “NATO’ya üye olan Türkiye, ABD’nin kilit müttefiklerinden ve Washington’ın stratejik ortağı. Türkiye’yi diğer Ortadoğu ülkeleriyle aynı kefeye koymak hata olur” diyen Batu Türkiye’de ABD’nin dış politikasıyla ilgili hayal kırıklığının da sürdüğünü belirtti. Xinhua.