Konu: Sosyoloji 4. Sınıf 7. Yarıyıl Çevre Sosyolojisi Ders Notları C.tesi Ocak 11, 2020 7:35 am
*Çevre sosyolojisi toplumsal çevre ile doğal çevre arasındaki ilişkilerin incelenmesi amacıyla ortaya çıkmıştır. *Doğanın kendini yenileme sürecinin bozulması Endüstri Devrimiyle başlamıştır. *Çevre sosyolojisi 1970’lerden sonra bir sosyal bilim disiplini olarak ortaya çıkmıştır. *Çevre sosyolojisinin, sosyolojinin bir alt dalı olarak kabul edilmesinde en etkili teori Toplumsal Kurgusalcı Yaklşm. *İnsanoğlunun toplumsal ve ekonomik faaliyetlerinden kaynaklı çevre sorunları 20.YY’dan sonra insanlığı tehdit eden en önemli sorun haline gelmiştir. *Toplumsal kaynaklı çevre sorunları 19.yy’da dikkat çekici bir hal amıştır. *19yy’da çevre sorunlarının ortaya çıkışı Endüstri Devrimi ve Kömürün Kullanımı ile yakından ilgilidir. *İlk fark edilen çevresel sorunlar: Hava kirliliği,toprak kirliliği, su kirliliği ve yer altı sularının kirlenmesidir. *Çevre sorunları 21.yy’da yerel bölgesel olgu olmaktan çıkıp küresel bir tehdit oluşturmaya başlamıştır. *Yer altı sularının kirlenmesi küresel çevresel bir sorun değildir. *Çevre sorunlarının toplumsal düzeyde meşruiyet kazanması açısından II. Dünya Savaşı bir kırılma noktasıdır. *Çevre sorunlarının toplumsal bağlamının olduğunu ilk kez Duncan dile getirmiştir. *Dünya Çevre Günü 5 Hazirandır. *BM Çevre Konferansı ilk kez 5 Haziran 1971 de Stokholm’de toplanmıştır. *Çevre sorunlarının ciddiyeti 1970lerde küresel düzeyde kabul edilmeye başlanmıştır. *Çevre sosyolojisi 1980li, özellikle 1990lı yıllarda yaygınlaşarak kabul görmüştür. *Çevre sosyolojisinin kurucuları Catton-Dunlap. *Genel kabul görmüş varsayımlar,eğilimler,kurallar bütününe Paradigma denir. *Endüstriyel toplumlarda Doğal kaynakların Sömürülmesi durumu vardır. *Toplumların evrimini 5 evrede açıklayan sosyolog Gerhart Lenski’dir. *Lenski’ye göre her toplum bir egemen toplumsal paradigma yaratır. *Charles Harper, Lenskinin 5 evresini Basit Bahçeci T. Ve Gelişmiş Bahçeci T. ları birleştirerek 3 evreye indirmiştir. *Egemen Toplumsal Paradigmalar, toplumdaki tüm insanlar tarafından kabul edilen paradigmalardır. *Avcı-Toplayıcı toplumların egemen pardigması Doğaya Bağımlı Olma. *Hayvanların evcilleştirilmesi avcı-toplayıcı toplumların uzmanlık alanına girmez. *Avcı-Toplayıcı toplumların en temel özelliği Doğayla karşılıklılık ilişkisidir. *Orman ve otlak alanlarının artırılması tarımsal üretimi arttırmaz. *Tarımcı toplumlarla birlikte insanın doğayı sömürmesi, ve insanın insanı sömürmesi durumu ortaya çıkmıştır. *Tarımsal araç gereçlerin gelişiminin endüstrileşmeye bir katkısı yoktur. *Endüstriyel toplumun en büyük en etkili en karmaşık ve an baskıcı organizasyonu Ulus-Devlet kavramıdır. *Fosiller çok uzun süreler toprak altında hava ile temas etmeden oluşurlar. *Tarımcı toplumlarda Din tarımsal üretimin artmasını ve çevrenin kontrolünü özendirmiştir. *Harper endüstriyel toplumdaki yeni aşamayı toplumsal tarihte yeni bir dönem olarak görmüştür. *Doğaya Dönüş Olgusu, Postmodernizmin çevresel temelini oluşturur. *Hayvan Özgürlü doğa merkezli bir çevreci akımdır. *İnsan için daha temiz ve hoşlanılabilir bir çevreyi yaratma çabası insan refahının ekolojisi nin özünü oluşturur. *İnsan refahı için doğal çevrenin korunmasını hedefleyen akım Korumacı hareket. *İnsan merkezli çevre hareketleri : doğal kaynakların korunması – insan refahının ekolojisi – korumacı hareket. *İnsan ve insan olmayanların eşit değerlendirilmesi Doğa Merkezcilik. *Derin ekoloji terimini ilk kez kullanan düşünür Arne Naes’tir. *Tüm yaşayan organizmaların eşit düzeyde var olma hakkına sahip olduğunu düşünen akım Derin Ekoloji Akımı. *Çevreciliği sadece dış görüntü objesi olarak taşıyan çevreci hareket Gölge Çevreci Hareket. *Çevrecilik çevreden yana düşünmek ve çevreden yana eylemde bulunmaktır. *Yeni Ekolojik Paradigmayı ortaya atan düşünür Dunlap. *Overshoot (Yanlış Hedef) adlı eser Catton’a aittir. *Yeni ekolojik paradigma doğal çevre ile kaşılıklılık temeline dayalı bir ilişki içindedir. *İnsan mutluluğu ve insansal amaçların tek meşru ve kabul edilebilir hedefler olduğunu düşünen akım İnsanı üstün gören dünya görüşüdür. Danlop ve Catton tarafından ortaya atılmıştır. Sosyal Darwinizm’le benzeşir. *Amacı Endüstriyel toplumun egemen toplumsal paradigması ile endüstriyel toplumda ortaya çıkmış çevre sorunları arasındaki ilişkiyi ortaya koymak olan görüş Yeni Ekolojik Paradigmadır. *Parsons’un yapısal işlevselci yaklaşımı modernleşme teorilerinin teorik temelini oluşturur. *Ekonomik faydanın en çoklaştırılması için doğal kaynakların olabildiğince sömürülmesinin sonucu Çevre Krizi. *Biz insanlar, yaşayan dünyada bizim dışımızdakilerin efendileri değil onların eşitiyiz. Hannigan *Nüfus, toplumsal organizasyon, çevre ve teknoloji arasındaki karşılıklı bağımlılık kavramını ilk Duncan kullandı. *POET değişkenleri formülünü geliştirenler Dunlap ve Catton. Bu değişkenler: Nüfus,Çevre,Teknoloji,Organizsyon. *Modernleşme Projesi düşüncesini ortaya atan Mc Michael. *Modernitenin farklı ülkelerdeki varyasyonları : Marksist Sosyalist, Az Gelişmişlik, Bağımlılık, Dünya Sistem mdeli. *Modernleşme projesi olarak bilinen toplumsal değişim projesinin temel ekonomik ve politik sistemi Kapitalizmdir *Tanrı iradesinin yerini insan iradesinin almasına Sekülerizm denir. *Toplumsal kurgusalcı perspektifin çevresel açıda temel fonksiyonu, çok iyi bilinmeyen çevresel sorunları gösterme *Çernobil felaketi 1986da Ukrayna’da yaşanmıştır. *Doğaya geri dönüş hareketi doğayla bozulan ilişkileri düzeltmeye çalışmak ve bunun için doğayı yeniden keşfetmek *XX. Yüzyılın son çeyreğinde endüstrileşen ve çevre sorunları yaşayan ülkeler: Rusya,Çin,Hindistan ve Türkiye. *Ozondaki incelme ve Sera etkisinin en önemli sorun olduğu düşüncesi ABD Ulusal bilimler akademisine aittir. *Ozondaki incelmenin nedenlerinden biri de Klorin taşıyan klorofloro karbonların üretimidir. *Ozondaki incelme ilk 1970lerde bilim adamlarının dikkatini çekmiştir. *Antartika Araştırma Grubu bilim adamları İngilterelidirler. 1984te strtsfrk ozonda %40 azalma tespit etmişlerdir. *Ozondaki incelmeyi görüşmek için 16 Eylül 1987 de Kanadanın Montreal kentinde toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda Montreal protokolü imzalanmıştır. Bu yaptırım çerçevesinde zararlı gazlar %76 oranında azalmıştır. *Uluslar arası ozon koruma günü 16 Eylüldür. *Endüstriyel bacalardan çıkan gazlar (oto gazı,uçak gazı,termik santral vs.) Asit Yağmuruna yol açar. *Asit yağmurlarının ortaya çıkması, fosil yakıtların özellikle kömürün sanayide kullanımıyla başlar. *Asit yağmurlarından ötürü ciddi sorunlar yaşayan yerler: Yatağan, Kemerköy, tunçbilek ve Afşin t.santralleri. *Küresel ısınmanın birbirini takip eden süreçleri : Sera Etkisi – Küresel Isınma – İklim Değişikliği. *Küresel ısınma ile ilgili İngiliz hükümeti için hazırlanan rapor Stern Raporudur. *Stern Raporu 2050 yılına kadar küresel ısınmadan 500m kişinin doğrudan veya dolaylı etkileneceği öngörür. *1997’de Japonyada yapılan Kyoto protokolünün kabul edildiği zirvenin adı : BM İklim Değişikliği zirvesi. *2000 yılında sera gazlarına karşı hollandada yapılan etkinliğin adı : Küresel iklim Değişikliği Konferansı. *Sera gazı üretiminde %25le en büyük pay ABD’nindir. En küçük pay Türkiyenindir. *BRICS Ülkeleri: Rusya, Çin, Hindistan, Güney Afrika, Brezilya. *Karbon emisyonu üretmeyen enerji kaynağı Biokütle. *Sera gazı emisyonu en çok otomobil kullanımıyla olur. Otomobilden çıkan gazlar sera emisyonunun %13üdür. *UNICEF’e göre yılda 25.000 çocuk yoksulluğa bağlı olarak ölmektedir.
ÜNİTE SONU (ARA SINAV İÇİN BURAYA KADAR ÇALIŞMANIZ YETERLİ. FİNAL İÇİN TAMAMI!)
*Türkiyede çevre sorunları Sosyolojik açıdan incelenmemiştir. Ekonomik,Biyolojik,Yönetimsel ve teknolojik. *Çevreciliğin temel ve genel formu olarak tanımlanan çevresel değer ölçeği Çevresel Dünya Görüşü. *Türkiyede çevre toplum ilişkilerini ulusal düzeyde inceleyen ilk kitap Türkiyede Çevrecilik: T. Ç. İlişkin T. Eğilimler *Türkiyede çevre olgusunun toplumsal boyutunu daha çok yönetim ve kentleşme açısından ele alan Keleştir. *Çevresel taahhüt boyutu çevre sorunlarının çözümü konusunda katkıda bulunmakla ilgilidir. *Bireylerin kendilerine soru olarak yöneltilen çevresel konulardaki durumlara ilişkin tutum veya davranışları Toplumsal Çevresel Değerleri ifade eder. *Türkiyede toplumun çevresel duyarlılık açısından konumu Orta Düzeyde Çevrecilik. *Çevreye etkisi olan büyük ölçekli ekonomik faaliyetlerin etkisini tespit etmek amacıyla hazırlanan rapor Çevre Etki Değerlendirme Raporudur. *Çevresel etki değerlendirmelerine ilişkin süreçlerin kontrol ve yönetimi: Çevresel etki değerlendirme müdürlüğü *Çevresel kavramların etkili bir şekilde korunması konusunda son derece yetersiz bir durumu ifade eden Çevresel Kırılganlık. *Endüstrileşmenin yaygınlaşması ve tahribatın artması türkiyede çevre hareketinin yükselişe geçmesine sebeptir. *Yeşiller partisi türkiyede ilk kez 1988 de kurulmuştur. Kurucusu Celal Ertuğ, ve Ondan sonra Bilge Contepe başkan olmuştur. Bu parti 90larda kamuyounun ilgisini çekememiş ve 30 Haziran 2008 de tekrar kurulmuştur. *Yeşiller P. temel ilkeleri: Cinsiyet Eşitliği–Sürdürülebilir Kalkınma–Özgürlük ve Eşitlik–Doğrudan Demokrasi–Küresel Mücadele-Yerellik-Doğaya Uyum-Şiddetin reddi-doğrudan demokrasi-özgür yaşam-çeşitliliğin korunması. *Çevre konusundaki sivil toplum örgütlerinin ayırıcı ve belirgin özelliği Görece bağımsız ve özgür olmaları. *Mavi bayrak konusunda çalışmalar yürüten kuruluş TÜRÇEV. 1993te kurulmuştur. Merkezi Ankaradır. 1996 yılında Avrupa çevre eğitim vakfı (FEEE) na üye olmuştur. *Çevre koruma ve ambalaj atıkları değerlendirme vakfı ÇEVKO. Ülkemizin önde gelen sanayi kuruluşları tarafından 1991 de kurulmuştur. Eğiticinin eğitim programı bu kuruluşun eğitim çalışmasının içinde geçer. *Tema 1992 yılında kurulmuştur. Hayrettin Karaca kurucularındandır. *ÇEVKOR Ege ve Dokuz Eylül öğretim üyeleri tarafından 1991de kurulmuştur. *Deniz temiz derneğinin kısaltması TURMEPA. 8 Nisan 1994te Rahmi Koç tarafından kurulmuştur. *Ülkemizde deniz bilimleri konusunda araştırmalar yapan ve insanlara denizi sevdirmeyi amaçlayan TÜDAV. *TÜRÇEK’in amacı çevrenin her türlü kirliliğinin önlenmesi, doğal varlıkların ve yaşam alanlarının korunması. *GreenPeace gemisi türkiyeye ilk kez 1992de gelmiştir. *Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ÇEKÜL 1990 da kurulmuştur. *Ülkemizin Doğasının korunması-Yaşam Tarzımızın değişmesi- İklim değişikliği ile mücadele konularını amaç edinen vakıf Doğal Hayatı Koruma Vakfı. *1963 yılında Uluslar arası tabiatı ve tabiat kaynaklarını koruma birliği IUCN ile işbirliği yapma izni verilen kurum Türkiye tabiatını koruma derneği. *İnsan ile doğa arasındaki ilk sömürü ilişkisi Tarım Toplumu ile başlamıştır. *İnsan ile doğal çevrenin barışık olduğu toplum biçimi Avcı-Toplayıcı Toplum. *Toplumsal yaşantıdaki derin kriz Postmodernizmin başlangıcı olarak adlandırılır. *Derin Ekoloji tanımı ilk kez Naess tarafından kullanılmıştır. *Ekonomik ilkelerin ekolojik ilkeleri temel kriter olarak benimsemesini ifade eden Ekolojik Modernleşme. *Türkiye ekolojik modernleşmenin tartışıldığı veya uygulamaya konulduğu bir ülke değildir. *Case Oriented çevreci hareketi ABD’de görülmektedir. *Greenpeace ve Yeşiller hareketinin ortaya çıkışındaki amaç Anti Nükleer Hareket. *Gelişmekte olan ülkelerde çevreci hareket oldukça zayıf ve etkisiz konumdadır. *Greenpeace 1970li yılların başında kanada’da ortaya çıkmıştır. İlk eylemini 15 Eylül 1971 de gerçekleştirmiştir. *Greenpeace’in dünyaya adını duyurduğu ilk eylem ABDnin kanada sınırına yapmak istediği nükleer deneme. *Çevreci hareket 19yy’ın başlarında ortaya çıkmıştır. *Greenpeace’in kurucusu Hunter. Kuruluşun u.arası bir nitelik kazanmasında en önemli rol Taggart’ındır. *G.Peace üyelerinin denizdeki çalışmalarını yürütürken kullandıkları geminin adı Gökkuşağı Savaşçıları. *Enerji Devrimi G.Peace in iklim değişikliği çalışmaları içinde değerlendirilir. *Su kirlenmesi ve yeşil elektronik çalışmalar G.Peace’in Zehirli Atıklar ana çalışması içinde yer alır. *Warriors of the Rainbow isimle eser Hunter a aittir. Hunter 1941 de kanada da doğmuştur. 2005te ölmüştür. *Avrupa ülkelerindeki yeşiller partilerinin üst örgütlenme organı Avrupa Yeşiller Partisi. *Yeşiller hareketinin ve partilerinin u.arası örgütlenmesini ifa eden Küresel Yeşil İlişkiler ağı. *Avrupa yeşillerinin iş birliği 1993te Avrupa yeşil partiler federasyonuna dönüşmüştür. *Avrupa yeşiller partisi 2004te kurulmuştur. En etkili olduğu ülke Almanya’dır. Temel ilke Çevresel Sorumluluk. *Yeşiller hareketi açısından genişletilmiş adaletin anlamı cinsler arası eşitlik,kuşaklar arası adalet ve küresel adalet. *Yeşiller hareketinin en temel prensibi Küresel Düşün, Yerel Hareket Et. *Milliyetçi akımlar yeşiller hareketinin kurucularından değildir. *Avrupada yeşil politik hareket 1970lerde petrol krizi ile ivme kazanmıştır. *Slumlar ve gettoların yayılmasıyla yoksulların kentlerdeki görünürlükleri artmaktadır. *Dünya kent nüfusunun 2025te iki kat artarak 4 milyar olması inancı vardır. Böylece kentsel görünüm kazanılacak *1960tan itibaren yoksullar yoksulluklarına göre kategorilere ayrılmaya başlanmıştır. *Yoksulluğu ölçmek için G.Simmel’in öncü olduğu bilinir. Bu konuyla ilgili ilk yaygın kurumsal hesaplamalar ABD. *1970lerde kent yoksulluğunu tarif etmek için daha çok tek ebeveynli daha çok erkek ailelerin ağırlıklı olduğu. *ABDde 1960 yılında yapılan hesaplama ile yoksulluk sınırı aile başına 1000$ olarak belirlenmiştir. *Düşük sanayileşme ve hızlı kentleşme Az gelişmiş ülkelerde yoksulluğun ortaya çıkışı olarak gösterileribilir. *Elizabeth yoksulluk yasasına göre kimsesiz çocuklar için yetimhanelerde barınma ve eğitim olanaklarının sunulmasına karar verilmiştir. * Elizabeth yoksulluk yasasına göre yoksul kabul edilen sakat,kör vs için barınacak yer ve yiyecek yardımı. *Elizabet yoksulluk yasası çıktığı 1601 tarihinden itibaren 230 yıl yürürlükte kalmıştır. *İnsanın biyolojik olarak kendisini üretememesi, gerekli kaloriyi ve besini sağlayamaması Mutlak Yoksulluk. *Dünya bankası. 2000 yılında yayınladığı raporda yoksulluğun ölçülmesinde Temel İhtiyaçlar Yaklaşımını benimsemiştir. *Yoksulluk türleri : Mutlak – Göreli – İnsani – Öznel. *İyi bir hayat sürmekten yoksun olmak İnsani, İki grup arası olan Göreli, Yoksulların algısını temel alan Öznel. *Yoksulların sahip oldukları ile neler yapabileceklerine vurgu yapan Yeterlilikten yoksulluk yaklaşımı. *1995 yılında dünya sosyal gelişim zirvesi Kopenhag’da yapılmıştır. *Mutlak yoksulluk sınırına girmemek için gelirin alması gereken günlük kalori 2400 k/cal. *Doğu Avrupa ülkelerinin mutlak yoksulluk sınırı 4$. *Doğaya bağlılıktan, kıtlıktan kaynaklanan muhtaç olma durumu Eski Yoksulluk. *Ekonomik yoksulluk yanında toplumsal kültürel ve çevresel riskleri içeren Yeni Yoksulluk. *Türkiyede kişi başına düşen günlük su miktarı 111 litre. *Türkiyede ilk defa 1980lerde resmi kanallarda yoksulluktan söz edilmiş ve çalışmalar yapılmıştır. *Max Weber kenti ; savunulabilecek bir şekilde kurulan, ticaret için pazarı olan vs şeklinde tanımlamıştır. *Luis Wirth kent tanımı ; belli bir nüfus büyüklüğüne ulaşmış, ikincil ilişkilerin egemen olduğu heterojen yapı. *Ortaçağda kentlerin kurulabilmesi için komün’de yaşayanların kendilerini yönetmeleri Özerklik Beratı. *Kendi sınıfının haklarını arayan ve derebeyliğe karşı güvence sağlayan yönetim birimi Komün. *Türkiyede 2010 itibarı ile 16 anakent belediyesi bulunmaktadır. *Türkiyede kent nüfusu kır nüfusunu ilk defa 1985te geçmiştir. *Eski kent merkezleri önemini büyük ölçüde korurken kent çeperlerinde çok işlevli yeni kent merkezlerinin ortaya çıkması süreci Çok merkezli metropolleşme. *Türkiyenin en hızlı kentleştiği dönem 1980ler. *Osmanlıda ilk belediye 1854te İstanbul’da kurulmuştur. *Doğrudan yerel özerklik çerçevesinde çalışan yerel yönetim yapısına Yerel Yönetim Birimi denir. *Yerel halkın kendi sorunlarını kendi eliyle çözmesi için geliştirilen Yerel Özerklik. *Belediye başkanının başkanlığında belediye meclisinden seçilenlerle oluşturulmuş yapı Belediye Encümeni. *Siyasal toplumsal ekonomik ve yönetsel etki ve güç kullanma sürecine Yönetişim denir. *Sürdürülebilir gelişme konulu yeryüzü zirvesi olarak adlandırılan konferans Rio de Jenerioda gerçekleşmiştir. *Haziran 1992 de BM Çevre ve kalkınma konferansında alınan en önemli kararların başlığı Gündem 21. *Çevresel süreçlerin yönetimini ilgilendiren; Kent konsyeleri – 92 Rio konferansı – Gündem 21 – Yerel Gündem 21 *Gündem 21 deki ilkelerin başarıya ulaşmasında Hükümetler sorumludur. *Yerel Gündem 21 28. Maddede yer almaktadır. *Gündem21 in başarılı sonuçlar verdiği ülkeler : Kuzey Amerika ülkeleri – Afrika Ü. – Doğu Avrupa ü. – Orta Asya *Türkiyede gündem 21 çalışmaları 1990lı yıllarda yapılmaya başlanmıştır. *Türkiyede gündem 21 ile ilgili yaşanan asıl gelişme 2006 da kent konseylerinin kuruluşunun yasal bir çerçeveye kavuşması *Kent konseyleri çerçevesinde kadın çalışmalarını teşvik etmek için Kadın Meclisleri teşvik edilmiştir. *Kent konseylerinin çalışma ilkeleri kuruluş ilkesi vs yer aldığı madde Belediye kanununun 76. Maddesi. *Kent konseyinde oluşturulan görüşler Belediye meclisinin ilk toplantısında gündeme alınarak değerlendirilir. *2006 yönetmeliğine göre kent konseyi başkanı olarak belediye başkanı veya birinci başkan vekili öngörülmüştür. *Türkiye kent konseylerinin yaptığı toplantılar : Ankara Çankaya – Eskişehir – Bursa Nilüfer – Samsun Akkum. *Türkiye kent konseylerinin kuruluşuna ev sahipliği yapan İzmir konak. 2.toplantı Ankara Çankaya. 4. Nilüfer *Kent konseyleri 6ayda bir bir araya gelir. 47 Kent konseyinin katılımıyla olur. *Konseylerin ilk oluşturması gereken grup Çevre çalışma Grubudur. *Türkiyenin çevresel açıdan çok yönlü ve çok boyutlu tehditler ile karşı karşıya bulunduğunu ifade eden bildiri Bursa Nilüfer de kent konseyleri platformu yayınlamıştır. *2011 yılında yapılan yasal düzenlemelerle çevre ve orman bakanlığının yerine Çevre ve Şehircilik bakanlığı kurldu *1992 yılında brezilya da yeryüzü zirvesi sonucu oluşturulan Birleşmiş milletler kalkınma ve çevre örgütü. *Türkiye kent konseyleri birliği üyeleri : Bursa nilüfer – Samsun İlkadım – Trabzon – Yalova.
Sosyoloji 4. Sınıf 7. Yarıyıl Çevre Sosyolojisi Ders Notları