Mesaj Sayısı : 330 Teşekkür Sayısı : 27 Kayıt tarihi : 17/11/08
Konu: israilin yok olma kaygısı Perş. Ocak 01, 2009 6:59 am
“Elbette mü'minlere karşı düşmanlık da insanların en şiddetlisi olarak yahudileri ve birde müşrikleri bulacaksın…”(maide-82)
Tarihin geçmiş dönemleri incelendiğin de,fitne ve fesadın mümasilleri olarak ilk sırada yahudileri göreceğimiz tarihin gerek yazılı gerekse canlı şahitleriyle sabittir.Kendilerini seçilmiş toplum ve kurtuluşa erenler olarak gördükleri gibi, kendi dışındaki insanları da,yahudilere hizmetçi ve uşak olarak algılarlar. Yahudi olarak doğmayanların asla yahudi olamayacağı tezi yaşam tarzlarının temelini teşkil etmektedir. Üstün sınıf olma tavırlarının ve mevcut ekonomik güçlerinin kendilerine verdiği enaniyetle insanlığa nefrete dair ne varsa içlerinde kusmaktadırlar.Yukarıdaki ; “Ayet-i kerimenin ifadesi Hz. Peygambere (salât ve selâm üzerine olsun) özel bir hitab olabileceği gibi, genel geçer bir gerçeği dile getiren genel bir hitap da olabilir. Çünkü her insanın görebildiği apaçık bir realiteyi dile getirmektedir. Kur'an-ı Kerim'in kendisiyle indirildiği dil olan Arapça'da bu tür ifade biçimlerine rastlamak mümkündür. Ayet, her iki halde de, değindiği gerçeği açık bir biçimde ortaya koymaktadır.Bu gerçeği belirttikten sonra, ayetin ifade biçiminde yahudilere ortak koşanlardan önce yer verilmesi dikkat çekmektedir. Yani iman edenlere en amansız düşmanlar müşriklerden önce yahudilerdir. Yahudilerin düşmanlığı müşriklerinden daha yaman, daha acımasız daha apaçık ve düşünen herkesin görebileceği bir realitedir. Düşmanlıkta önce yahudiler sonra müşrikler gelir. (fizilal) Aslında burada açık bir gerçek mevcuttur,bunu herkes görebilmektedir. Yeryüzünde Allah ın tasarruf hakkını gasp eden sahte ilahlar,kendilerine yegane düşman olarak gördükleri İslam Ümmetini nerede bulursa yok etme gayretine girmiş bunu tarihin kendilerine tanıdığı her fırsatta yerine getirmekten geri durmamışlardır. Mezalim imparatorluklarını kurmak için Müslümanların cesetleri üzerinde yükselen zalimler İslam ümmetinin uyuşukluğu ve vurdum duymazlığından da istifadeyle emellerine ulaşmanın her yolunu gündeme getirmektedir.Tarihinin hiçbir döneminde bunca kalabalık olmayan bu ümmet,yine tarihinin hiçbir döneminde de bunca zulüm görmemiştir.Bu öyle bir zulüm ve işkencedir ki,insanlık tarihinin herhangi bir sayfasında böyle bir zulme rastlanmamıştır.Geçmiş dönemlerdekiyle bir benzerliği yoktur. Tarihin sayfalarından baktığımız zaman,geçmişte zulüm ve işkence gören İslam ümmeti,kendini savunabilmiş,yenilgiye ve zulme belli mücadeleyle karşılık vererek kendini savunabilmiştir. Günümüz dünyasında ise durum farklı olmakta,zulüm ve soykırımlar ümmetin savunmasız fertlerine uygulanmaktadır .Bu durumda vahim olan başka bir yön daha vardır. Bu ise İslam ümmetinin sanki üzerine ölü toprağı serpilmişçesine bigane ve kaygısız davranmasıdır. Milyarla ifade edilen ümmet sayısı,maalesef kendinden geçmiş halde kardeşlerine yapılan her zulme kaygısız seyirci kalmaya devam etmektedir. Ümmetin önderi olması gereken alimlerin, varisliklerinden habersiz yaşam tarzları ,her zalime prim vermekte, Beşeri müstekbirlerle uzlaşmış idealden yoksun gayesiz yaşayışları maalesef inananların üzüntüsüne yol açmaktadır. Ne kadar acıdırki,bunca kırımın yaşandığı şu günümüzde,hiçbir alim halkın önüne çıkıp net bir tavır koymamış, zalimlere ve zulümlerine lanet okumamıştır. Keşke inanılan ve güvenilen ulema zümresi ınkilabi bir tavırla herkesin ve herkesimin duyabileceği bir ses tonuyla ümmete ve zalimlere seslenme erdeminde bulunabilseydi.Yalan dünyanın geçici menfaatlerine aldananlar bir gün şiddetli bir uyanışla uyanacaktır.İslam ümmetinin alimleri nerdesiniz, bu ümmete neden rehberlik yapmıyorsunuz,sıcak ve sıtandardı yüksek yaşam tarzlarınızı bırakmak çok mu zor, sizler Peygamber varisi olanlarsınız,varis olmanızın gereğini yapın,bu zalimlere karşı gereken neyse çıkın haykırın. Aslında gündemimizde olan israilin mezalimidir .Ben öyle inanıyorum ki,artık israili ve yahudileri yok olma korkusu sarmıştır. Anladılar ki dünya Müslümanları kendilerine yaşama fırsatı vermeyecekler,bir taşın ardına saklansalar da onları bulup öldüreceklerdir. Şimdi Yahudilerin bu yaptığı mezalim kendilerine ait gelecek kaygısıdır.Yok olma kaygısıdır. Artık İsrail diye bir yer yakında kalmayacaktır,işgal ettikleri ümmetin toprakları,onlara mezar olacaktır. Bunca şiddetle celallenmeleri ve pervasız tavırları,kendi hayatlarına ait yok olma korkularındandır. Bizler İslam Ümmeti olarak israilin yok olması ve emniyetlerinin ortadan kalkması için ne gerekiyorsa yapacağız,yapmalıyız. Allah için ölenler hiçbir şekilde kayba uğramazlar.Rasulullahın bir mektubunu götüren elçinin, zamanın zalimleri tarafından katledilirken söylediği söz ne kadar manidardır.Sahabe katledilirken “Vallahi kazandım” demiştir. Allah adına canını verebilecek bir çok mücahit vardır bu ümmette,her ne kadar bizler korkak olsakta. Bu ümmetin,fetvalarıyle kanını kaynatacak nice alimler vardır,her nekadar bizdekiler düzenle barışık olsada.