Gül yüzlü güzellerin Çıplak ayaklı çocukların Sömürülmüş bedenlerin Pervasız bir savunucusuyum
Tarumâr edilmiş aşiyânların Türâb olmuş meskenlerin Metruk görünümlü mabetlerin Naçar bir aşığıyım
Ve yoksunluklar ülkesinde Sarı sıcak güneşin yakıcılığında Sararmış ve boyun bükmüş başak gibi Kavrulmuş simaların Tebessüme hasret ayaların Gülümsemesinin sevdalısıyım
Yitik zamanlarda unutulmuş Hazan yaprağı misâli savrulmuş Bir hürriyet kavgacısı gibi yorulmuş Ve hayalleri çalınmış, umutları sömürülmüş Yiğit emekçilerin bitmez dirençlerinin Amansız kavgacısıyım
Ey yâr! Yakmıyor mu seni bu nâr? Davacı olmak Kavgacı olmak Sevdalı olmak Aşık olmak Bu kadar mı zor? Ve lâkin! Duyumsayabilirsen bu acıları Özgür bir kafan Ateşli bir yüreğin Varsa eğer Halâ tükenmediyse umutların Kalk! Bir taş al eline Ve at Bütün karanlığa inat İstikbâlini aydınlat Anlat yitik zamanların çocuğunu…