leyl leyl leyl üç kere secde ettim yandım ezelsizim ebedsizim sensizim leyl
unutuş ırmağında kandım kendime kırk kere tövbe ettim kırk kere tövbe bozdum inadına devrilmemiş bir karaağacın tüm yapraklarında senin yüzün ve gözlerinde soyunan mahcup bir hüzün
yitik bir şafağın gergefine battım sahipsiz düşlerin düşkünüydüm düştüm kandayım yangınlar devrildi üstüme içimde destursuz bir keder dolu dizgin müebbede gider sen ağlarken gözlerinden gece düştü sevgili yüreğim yer ile yeksân
örtünüp kurşunların ağırlığını suretini tavaf ettim dokunmadan dayanılmaz kimsesizliğine senin kırıktım ve hatta dökük geç kalmıştım herşeye yani ‘Sana’
yitik bir şafağın gergefine battım gel gör beni ben kandan bir damlayım
geldin kimsesiz bir evin ağulu kandiliydi gözlerin sana bakıyordum belki böyle ilk kez sana bakıyordum bir kelebek kanadına sarınmış oturuyordun karşımda dokunsam dağılacaktın fakat sanırım en çok düş kelimesi yakışıyordu sana kesinlikle tekrarsız bir düştün dokunsam kaybolacaktın sana düştüm ben kayboldum
dilim ateşte dilim dilim dilim aşkın sırrı nedir ne sen bilirsin ne ben cehennemimle bir oldu cennetim söz sükûta kavuştu sevgili meâlsizim
kış geldi mütereddid suskun ve bana rağmen uysal tutkulu bir aşkın hazin kalıntılarıydı belki açılan kasımpatları sen kendindeydin gözlerinde bir kutup yıldızı parlıyordu hep bana bakıyordun leyl bense terkedilmiş bir lunapark acısıyla içimde durmadan dönen korkunç bir atlıkarıncaya tutsaktım ölüleri okuyordum ölü insanları görüyordum ağızsız yüzlerle yüreksiz bedenlerle dolaşan ölü insanları görüyordum sen kendindeydin ne ölü olduğumu hissediyordum ne diri ben sendeydim leyl
büyük bir ihtimalle ilk kez yüzümü bir insanın avuçlarına gömüp ağlamak istiyorum ’seni sevmek istiyorum’ şimdiki darmadağın geçkin ve çirkin halimle değil doğduğum günkü halimle değil geçmiş yaşantıların kanlı kırıklarından geleceğin ümitli ve şımarık bilinmezlerinden velhasıl zamandan muaf ’sevmek istiyorum seni’
ölüyüm diyorsun ben bir ölüyüm kendindesin ne olduğunu biliyorsun ne kadar çürürsen o kadar yeşerirsin aslında
halbuki ben ne ölüyüm ne diri ölmekten korkuyorsan düş olup düş bana tüm düşlerinle yaşayalım yaşamaktan korkuyorsan tut elimi ölelim benden korkma leyl
üç kere secde ettim geçmiş bugün gelecek sana ‘leyl’ dedim üç kere secde ettim leyl leyl leyl