Ruh HaLi : Hangi ülkedensiniz : Mesaj Sayısı : 1060 Teşekkür Sayısı : 1847 Kayıt tarihi : 01/11/08
Konu: Canım Oğlum, Perş. Ara. 25, 2008 12:14 am
Canım Oğlum, Seni sessiz, sakin ve huzur dolu bir gecenin kucağına, renkli rüyalar dileğiyle bıraktığım şu dakikalarda sana hissettirmeye çalıştığım ama uzun zamandır beni esir alan acılarımı yazıya dökmeye hazırlanıyorum. Bizden çok uzakta olduğunu söylediğim, bize zarar vermeyeceği konusunda seni rahatlatmaya çalıştığım savaş var dilimde, kalemimin ucunda ve klavyemin tuşunda şimdi. Zihnimde ise hep aynı fotoğraf karesi;savaşın ortasında etrafına korkuyla bakan ve bedenini iki çocuğuna siper eden annenin görüntüsü. Aslında bu enstantane, dünyadaki en merhametli erkeğe bile hissettiremez biz annelere hissettirdiklerini. Çünkü o fotoğrafı anlamak için, onu yaşamak için sadece anne olmak gerekiyor. En çok biz anneleri yaraladı o kare, en çok bizim yüreğimizi dağladı. Çünkü her birimiz kendimizi koyduk o annenin yerine, çocuğumuzu koyduk o çocukların yerine. Acıdı, tutuştu yüreğimiz... Dayatması zor, hem de pek zor bir acı olsa gerek evlat acısı, can korkusu... Yaşamadık, yaşatmadı Rabbim hiç; ama anne olmak hep böyle korkular yaşatır oldu bana. Seni kucağıma aldığım o ilk günden beri daha fazla korkutuyor beni ölüm. Hatırlıyor musun? Sen daha küçükken, o hiç sevemediğim tek oyuncağın olan tabancayla oynadığında beni vururdun ve ben ölürdüm mahsusçuktan. Yanağıma kondurduğun küçücük buseyle açardım gözlerimi. Sen beni öperdin ve ben dirilirdim. Bazen tepkini merak ettiğimden uzatırdın ölüm oyununu. Ama sen sarsarak, mızıklanarak zorla uyandırmaya çalışırdın beni. Ölüm dedikleri hep böyle geçici olsun isterdin besbelli. Öpünce uyanılsın. Bazen de silahı bana verip, benim sana ateş etmemi isterdin oyun gereği. Ama namluyu -oyuncak dahi olsa- sana çevirmek gelmezdi içimden. Ölümünü şakacıktan bile olsa kabullenemezdim. Senin acını yaşamaktansa bin kere ölmeye razıydım çünkü. Savaşta binlerce anne evladının yerine ölmüş olmayı istiyor şimdi. Binlercesi yaşadı evlat acısını hiç yoktan. Belki binlercesi yaşayacak daha... Size savaşsız bir dünya veremedik yazık. Mavi gökyüzü parlaklığını kaybetti gözünüzde. Binlerce kilometre uzağında olsak da savaşın; çizdiğin resimlerdeki gökyüzü, füzelerle dolu şimdi. Scutlar, tanklar, apachi helikopterleri aynı günlerde girdi lügatine topla, topaçla, kuşla, çiçekle... Hayallerini, umutlarını, duygularını bulandırmalarına engel olamadım; beni affet. Elimde olsaydı... Biliyorsun senin gibi bütün çocuklar gülsün diye canımı bile vermeye razıyım her an. Can parem, canım yavrum, savaşın çocukları meleklerle beraber şimdi. Sen hep, öpünce ölen uyansın isterdin ya, gel onları yanaklarından öpelim seninle şimdi... Öpünce geri gelirler mi bilmem ama soğumuş tenlerine konduracağımız buseler bizi kendimize getirir belki. Savaşsız güzel günlere... Dualarımla. Annen.