Bir işten kurtulmak, ayıp, âfet, noksanlık, acizlik, hastalık vb.
şeylerden beri
olmak anlamındaki "s-l-m" kökünden türeyen selâm, Allah'ın sıfatı
olarak,
insanlara ârız olan ayıp, kusur, eksiklik, âfet, hastalık, acizlik, ölüm
vb.
şeylerden berî olan; yaratıklarını âfet ve belalardan kurtaran,
zulmetmeyen,
güven arayanları güvene erdiren demektir.
Ayrıca müminlerin birbirleri ile karşılaştıklarında, "es-selâmü aleyküm"
ve
"selâmun aleyküm" cümleleriyle birbirlerine dua etmelerine denir. Bu
kullanımda
selâmın anlamı, "Allah seni esenliğe kavuştursun" demektir.
var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www.");
document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E"));
try {
var pageTracker = _gat._getTracker("UA-8027431-13");
pageTracker._trackPageview();
} catch(err) {}
Selam Rabbimizin bir ismidir. Bu manada selam vermek umut edilir ki,
Allah-u
Tealanın Selam tecellilerine mazhar olunur. Sabah veya akşam
namazlarında okumuş
olduğumuz haşr süresinin son ayetlerinde şöyle buyrulmaktadır.
هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ
الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ
الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ“O Allah(cc) ki, O'ndan başka ilah yoktur Melik'tir; Kuddûs'tur;
Selam'dır”
[1] Selam, Allah(cc)’ın kullarını, her türlü tehlikelerden selamete çıkaran,
cennetteki kullarına selam eden Rahman sıfatlarından biridir
Selam vermek ise müminlerin birbirlerine en güzel dilek ve temennilerini
sunma
şekillerindendir Selam verilen bir kişinin o selama daha güzeliyle veya
en
azından aynısıyla karşılık vermesi Kuran’da farz kılınmıştır:
وَإِذَا حُيِّيْتُم بِتَحِيَّةٍ فَحَيُّواْ
بِأَحْسَنَ مِنْهَا أَوْ رُدُّوهَا إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ
حَسِيباً“Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin ya
da
aynıyla karşılık verin Şüphesiz, Allah(cc) herşeyin hesabını tam olarak
yapandır”
[2]Neden selamın verilmesinden ziyade alınmasına dikkat çekilmektedir. Şu
hususu
sizlere hatırlatmakta fayda görüyorum. Selamın karşılığını daha
güzeliyle
vermek, tam anlamıyla alçak gönüllü, hoşgörülü olmanın ve
büyüklenmemenin
ifadesidir Cahiliyenin kötü ahlak modelinde ise, verilen bir selamı
almamak,
duymazdan gelmek gibi tavırlar karşı tarafa bir üstünlük gösterisi
olarak
yapılır Sosyal statü olarak kendinden daha küçük gördüğü kimseleri
ezmek,
haddini bildirmek gibi çirkin niyetlerle bu tarz davranışlara sık sık
başvurulur
İslam'da ise müminler arasında bu tarz bir üstünlük anlayışı,
değerlendirme
modeli kesinlikle yoktur. Konumu ne olursa olsun, kendisine verilen bir
selamı
almak her mümin için Kuran'da bildirilen bir emirdir.
Selamlaşmak sadece Hz. Peygamberle başlamış bir uygulama değildir.
Önceki
peygamberlerin hayatından da selamı görmekteyiz.
هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ ضَيْفِ إِبْرَاهِيمَ الْمُكْرَمِينَ {}
إِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَاماً قَالَ سَلَامٌ قَوْمٌ
مُّنكَرُونَ“İbrahim’in şerefli misafirlerinin haberi sana geldi mi? Hani onlar
İbrahim’in
huzuruna girmişlerdi de, selâm sana, demişlerdi. İbrahim, size de selâm,
demişti.”
[3]Hadislerde ise Hz. Ademe selamın öğretildiği şöyle aktarılmaktadır.
لما خَلَقَ الله آدم صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : اذْهَبْ فَسَلِّمْ
عَلَى
أُولئِكَ نَفَرٍ مِنَ الَمَلاَئكة جُلُوسٌ فاسْتمعْ ايُحَيُّونَكَ فَإنَّها
تَحيَّتُكَ وَتَحِيَّةُ ذُرِّيَّتِك. فقال : السَّلام عَلَيْكُمْ، فقالوا :
السَّلام ُ عَلَيْكَ وَرَحْمةُ الله ، فَزادُوهُ : وَرَحْمةُ الله“Allah Teâlâ Âdem sallallahu aleyhi ve sellem’i yaratınca ona:
– Git şu oturmakta olan meleklere selâm ver ve senin selâmına nasıl
karşılık
vereceklerini de güzelce dinle; çünkü senin ve senin çocuklarının selâmı
o
olacaktır, buyurdu. Âdem aleyhi’s-selâm meleklere:
– es-Selâmü aleyküm, dedi. Melekler:
– es-Selâmü aleyke ve rahmetullâh, karşılığını verdiler. Onun selâmına
“ve
rahmetu’l-lâh”ı ilâve ettiler.”
[4]Bir diğer önemli konu da; evlere girerken selam verme konusudur
Müminlerin
evlere girerken selam vermeleri, güzel ahlaklarının göstergesidir Yüce
Allah(cc)
bu konuda Kuran’da şöyle buyurmuştur:
فَإِذَا دَخَلْتُم بُيُوتاً فَسَلِّمُوا عَلَى أَنفُسِكُمْ
تَحِيَّةً مِّنْ عِندِ اللَّهِ مُبَارَكَةً طَيِّبَةً كَذَلِكَ
يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُون“ Evlere girdiğiniz vakit, Allah(cc) tarafından kutlu, güzel bir yaşama
dileği
olarak birbirinize selam verin İşte Allah(cc), size ayetleri böyle
açıklar,
umulur ki aklınızı kullanırsınız”
[5] Cennete girerken müminler selamla karşılanırlar, cennette de
birbirleriyle
selamlaşırlar Dünyada ve ahiretteki güzel ve huzurlu bir yaşam, mümin
kulları
üzerinde, sonsuz şefkat sahibi olan Allah(cc)'ın 'Selam' sıfatının
tecellilerindendir Dünyada güzel bir hayatla yaşayan, Rabbimize kulluk
edip
yaptığı salih amellerden ecir kazanan mümin, ahirette de 'hoşnut edici
ve hoşnut
edilmiş olarak' cennete girecektir Allah(cc) samimi kullarının ahirette
karşılaşacakları ortamı Kuran'da şöyle haber vermiştir:
أُوْلَئِكَ يُجْزَوْنَ الْغُرْفَةَ بِمَا
صَبَرُوا وَيُلَقَّوْنَ فِيهَا تَحِيَّةً وَسَلَاماً“İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde)
odalarla
ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar”
[6]Allah(cc)'ın Selam sıfatı, aynı zamanda cennete kabul ettiği kullarına,
selam
vermesi anlamına da gelir. Allah(cc) Kendisine inananlara sonsuz cenneti
müjdelemiştir ve onları selamla ağırlamıştır. Allah(cc), Yasin
Suresi'nin 58
ayetinde
إِنَّ
أَصْحَابَ الْجَنَّةِ الْيَوْمَ فِي شُغُلٍ فَاكِهُونَ {} هُمْ
وَأَزْوَاجُهُمْ
فِي ظِلَالٍ عَلَى الْأَرَائِكِ مُتَّكِؤُونَ {} لَهُمْ فِيهَا فَاكِهَةٌ
وَلَهُم
مَّا يَدَّعُونَ {} سَلَامٌ قَوْلاً مِن رَّبٍّ رَّحِيمٍ " Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler.
Onlar ve
eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar. Onlar için orada
meyveler
vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır. Çok esirgeyen Rabb'dan
onlara bir
de sözlü "Selam" (vardır)"
[7] şeklinde buyurarak cennete giren insanlara sözlü olarak selam vereceğini
bildirir Kuşkusuz Allah(cc)'ın selamı müminler için olabilecek en büyük
müjdedir
Bu durum ayetlerde belirtilmektedir Ayrıca Kuran’da Selamın anlamı ve
önemini
çeşitli ayetlerde görmekteyiz Bu ayetlerden bazıları şöyledir:
لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْواً وَلَا
تَأْثِيماً {} إِلَّا قِيلاً سَلَاماً سَلَاماً“Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne günaha sokma Yalnızca
bir söz
(işitirler "Selam, selam"
[8]
ادْخُلُوهَا
بِسَلَامٍ ذَلِكَ يَوْمُ الْخُلُودِ“Ona 'esenlik ve barış (selam)la' girin Bu, ebedilik günüdür"
[9]
سَلاَمٌ عَلَيْكُم بِمَا صَبَرْتُمْ فَنِعْمَ عُقْبَى الدَّارِ"Sabrettiğinize karşılık selam size (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel"
[10]Bir başka ayette ise, müminin ölüm anında da Selamla karşılandıklarını
Allah(cc)
bize şöyle bildirmektedir:
الَّذِينَ تَتَوَفَّاهُمُ
الْمَلآئِكَةُ طَيِّبِينَ يَقُولُونَ سَلامٌ عَلَيْكُمُ ادْخُلُواْ
الْجَنَّةَ
بِمَا
كُنتُمْ تَعْمَلُونَ“Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında: "Selam size" derler
"Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin"
[11]Ayet-i kerimeler bize göstermektedir ki; selam barıştır, esenliktir,
kabullenmedir, muhabbet beslemedir, reddetmemektir, alçak gönüllüktür,
kibirlenmemedir, sevgi ve saygı göstergesidir.
وَعِبَادُ الرَّحْمَنِ الَّذِينَ يَمْشُونَ عَلَى الْأَرْضِ
هَوْناً وَإِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَاماً “O Rahman (olan Allah(cc))ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü
olarak
yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman "Selam"
derler”
[12] Bazen bu ayetten yola çıkarak sanki cahillerle karşılaşıldığı zaman
hemen onlara
selam verip çekip gitmek anlamına gelen ifadeler kullanılır. Oysaki
kendi
çıkarımlarımızla şu hususu sizlere aktarmak isteriz. Selam, hayatın
içinde aktif
rol almak demektir. Selam, ayrılmak değil, çekip gitmek değil, selam
insanların
doğruya yönelik değişimine yardımcı olmak demektir ki; Bunun ilk adımı
selamla
başlar. Selam, kişiye “seni önemsiyorum” demektir. Peki diğer selamlaşma
kelimeleri de “esselam-u aleyküm” anlamında bir selamlamak mıdır? Bizler
Türkçemizde kullanılan merhaba, hayırlı sabahlar, tünaydın kelimeleri
ile
birbirimizi selamlıyoruz. Bunlarda elbette bir selamlama şeklidir ve
kullanılmasında hiçbir mahsur yoktur. Ancak “esselam-u aleyküm” sözü
bunların
tamamını kapsayan bir sözdür. Yani bu selamlamalar “esselam-u aleyküm”
yerine
geçmez. Ancak “esselam-u aleyküm” sözü diğer selamlamalar yerine geçer.
Çünkü
selamda, Allah’ın selametini dileme, afiyet dileme, iyi günler dileme
vardır.
Her türlü iyiliğin selamladığımız kişide olmasını dileme vardır. Selamda
ayrıca
dua vardı.
Sevgili Peygamberimizden (s.a.s.) bizlere kadar gelen hadisleri sizlerle
paylaşmak suretiyle selam ve selamlaşmanın önemini vurgulamaya devam
edelim.
تُطْعم الطَّعَامَ ، وَتَقْرأُ السَّلام عَلَىَ مَنْ عَرِفَتَ وَمَنْ لَمْ
تَعْرِفْBir adam, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e: – İslâm’ın hangi
özelliği
daha hayırlıdır, diye sordu? Resûl-i Ekrem: “Yemek yedirmen, tanıdığın
ve
tanımadığın herkese selâm vermendir” buyurdu.
[13]
لا تَدْخُلُوا الجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلا تُؤمِنوا حَتى تحَابُّوا ،
أَوَلا
أدُلُّكُمْ عَلَى شَئٍ إذا فَعَلْتُمُوهُ تَحاَبَبْتُم ؟ أفْشُوا السَّلام
بَيْنَكُم“Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de
iman etmiş
olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim
mi?
Aranızda selâmı yayınız.”
[14]
يَا أيُّهَا النّاسُ أفْشُوا السَّلام ، وَأْطعِمُوا الطْعَامَ، وَصِلُوا
الأْرحامَ
، وَصَلُّوا والنَّاس نيامٌ ، تَدْخُلوا الجُنَّة بسلام“Ey insanlar! Selâmı yayınız, yemek yediriniz, akrabalarınızla alâkanızı
ve
onlara yardımınızı devam ettiriniz. İnsanlar uyurken siz namaz kılınız.
Bu
sayede selâmetle cennete girersiniz”
[15]Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve:
– es-Selâmü aleyküm, dedi. Hz.Peygamber onun selâmına aynı şekilde
karşılık
verdikten sonra adam oturdu. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:
– “On sevap kazandı” buyurdu. Sonra bir başka adam geldi, o da:
– es-Selâmü aleyküm ve rahmetullah, dedi. Peygamberimiz ona da verdiği
selâmın
aynıyla mukâbelede bulundu. O kişi de yerine oturdu. Hz.Peygamber:
– “Yirmi sevap kazandı” buyurdu. Daha sonra bir başka adam geldi ve:
– es-Selâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh, dedi. Hz.Peygamber o
kişiye de
selâmının aynıyla karşılık verdi. O kişi de yerine oturdu. Efendimiz:
– “Otuz sevap kazandı” buyurdular.
[16] Bir hadiste şöyle buyrulmaktadır.
Selam ile ilgili Hadislerden bizlere aktarılan adaplar ise şunlardır.
“İnsanların Allah katında en makbulü ve O’na en yakın olanı, önce selâm
verendir.”
[17]
يُسَلِّمُ الرَّاكبُ عَلَى الْمَاشِي ، وَالْماشي عَلَي القَاعِدِ ،
والقليلُ على
الكَثِيِرِ“Binitli olan yürüyene, yürüyen oturana, sayıca az olan çok olana selâm
verir.”
[18]
« إذا لقيَ أَحَدَكُمْ أخاه فَلْيُسَلِّمْ عَلَيْهِ ، فَإنْ حالَتْ
بَيْنَهُمَا
شَجَرَةٌ أو جِدَارٌ أوْ حَجَرٌ ثُمَّ لَقِيَهُ فَلْيُسَلِّمْ عَلَيْه“Sizden biriniz din kardeşine rastladığında ona selâm versin. Eğer
ikisinin
arasına ağaç, duvar ve taş girer de tekrar karşılaşırlarsa, tekrar selâm
versin.”
[19]Enes
radıyallahu anh şöyle demiştir: Resûlullah
sallallahu
aleyhi ve
sellem bana:
“Yavrucuğum! Kendi ailenin yanına girdiğinde onlara selâm ver ki, sana
ve ev
halkına bereket olsun” buyurdu.
[20]Ebû Hüreyre
radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre,
Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizden biriniz bir meclise vardığında selâm versin. Oturduğu meclisten
kalkmak
istediği zaman da selâm versin. Önce verdiği selâm, sonraki selâmından
daha
üstün değildir.”
[21]
Selam ve selamlaşmanın önemini ayet ve hadisler ışığında sizlere
aktarmaya
çalıştık. Özetle şu hususları gördük ki;
-Selam verip almak suretiyle Rabbimizin selam sıfatının tecellilerine
nail olma
imkânını elde edebiliriz.
-Selam vermek suretiyle aramızda muhabbet başlar. Bu muhabbetin
neticesinde ise
gönüller arasında diyaloglar gelişir.
-Selam alıp-vermekle Rabbimizin emri ve Efendimizin sünneti yerine
getirilmiş
olur.
-İslam dini ile selamlaşmanın önemi belirtildiği gibi selamla ilgili
adap
kuralları da ortaya konmuştur
-Selam karşılaşıldığı zaman verileceği gibi, ayrılırken de verilmelidir.
-Selam sadece büyüklere değil çocuklara da verilmelidir.
Sonuç itibariyle; selam aramızda bulunması gereken kardeşliği tesis
eden, sevgi
ve saygıyı artıran, bizi birbirimize bağlayan ana unsurdur. Bu sebeple
selam
vermeli, selam almalı ve selamı yaymalıyız. Cumanız mübarek olsun.
Allah’a
emanet olun.