ÖZEL TESTLER

Sempatik misiniz?

Sempatik kelimesinin İngilizce karşılığı aslında bizim gündelik dilde kullandığımızdan biraz farklı. Biz sempatik kelimesini sıcak kanlı, enerjisiyle hemen bizi kendisine ısındıran insanlar için kullanıyoruz. Oysa İngilizce'de aynı kelime sizinle hemen bağlantı kurabilen, içsel bir iletişime geçebilen insanlar için kullanılıyor. Bu test her iki tanımı da içeriyor. Lafı uzatmadan soralım, bakalım siz her iki anlamda da sempatik misiniz, yoksa... Testimiz bilimsel değer taşımamakla birlikte, sempatiye empatik yaklaşır...


Sıcaksınız

Sempatik değil ama sımsıcaksınız. Renginiz turuncuya çalan bir kırmızı. Güneşi yansıtır gibisiniz bütün gün. Sahip olduğunuz merhamet duygusu ve insanlara verdiğiniz değer sayesinde iç ısıtıyorsunuz. Bu sıcaklık arada bir sizi yakabiliyor. Çünkü bilindiği üzere merhametten maraz doğabiliyor. Ama pek aldırmıyorsunuz. Başka türlü davranmak pek elinizde değil. Sempatik olduğunuz tam olarak söylenemez, çünkü biraz fazla duygularınızla hareket ediyorsunuz. Bu da sempatiklerin fark ettirmeden insanlarla aralarına koydukları mesafeden yoksun kalmanıza neden oluyor. Birazcık dikkatle kendinizi daha iyi koruyabilir, sıcaklığınızın sizi yakmamasını sağlayabilirsiniz.

Gıcık mısınız?

Ya gıcık mısınız nesiniz bu test çözülür mü? Eğer çözmeye karar verdiyseniz gıcık olup olmadığınız konusunda tereddüt ediyorsunuz demektir. Etmeyin. Biz sizden daha gıcığız. Şimdi tereddüdünüzü gideceğiz. Test gıcıklık kapasitenizi ölçüyor. Asla ve kat'a bilimsel bir değer sunmuyor. Dedik ya testi hazırlayanlar çık gıcık.


Gıcıksınız

Gıcıksınız gıcıksınız. Hem de bile bile. İnsanları kendinize belli bir mesafede tutabilmek ve aralarından yanınıza yaklaşabileceklere kendiniz karar vermek için etrafınıza bir gıcıklık duvarı örmüşsünüz. Soğuk espriler, gereğinden fazla dobralıklar, arada bir öfke patlamaları bu duvarın tuğlası, harcı, sıvası... Canınız istediğinde pek bir şeker olabiliyorsunuz. İşte öyle zamanlarda insanlar şaşırıp kalıyorlar. Siz de uzaktan bakıp hallerine şöyle bir gülüyorsunuz

Hangi eski medeniyete aitsiniz?

Yaşadığımız çağda neye sahipsek, hepsi özü itibarıyla medeniyetin ortaya çıktığı coğrafyalarda tüm insanlığın ortak ürünleri olarak belirdiler ilk olarak. Dolayısıyla her birimiz, dünyanın her coğrafyasındaki medeniyetin eşit mirasçılarıyız. Hangisinden payınıza daha çok düştüğünü merak ediyor musunuz? Şu halde hadi bu antika teste buyurun… Dikkat: Testimizin bilimsel, tarihsel ya da arkeolojik bir değeri bulunmamaktadır.


Antik Yunan

Antik Yunan’ın en büyük icadı demokrasi olsa gerek. Küçük şehir devletlerinde, köleler, kadınlar ve çocuklar hariç herkesin katılımına açık bir siyaset oyunu oynadılar. O zamandan bu yana bu işi nasıl becerebildiklerini araştırıp duruyor bilim adamları, tarihçiler, sosyologlar vs. Genellikle şehirlerin fazla kalabalık olmamasının, Yunanlıların asıl avantajı olduğu, Aristo, Platon gibi felsefenin kurucusu olacak kadar akıllı bir takım adamların da yol gösterdikleri sonucuna varılıyor. Antik Yunan medeniyetinin mirasçılarından biri olarak sizin payınıza siyaset ve felsefeye açık bir zihin, gene de keyiften vazgeçmeyen bir hayat tarzı düşüyor.

Hangi eski medeniyete aitsiniz Yaşadığımız çağda neye sahipsek, hepsi özü itibarıyla medeniyetin ortaya çıktığı coğrafyalarda tüm insanlığın ortak ürünleri olarak belirdiler ilk olarak. Dolayısıyla her birimiz, dünyanın her coğrafyasındaki medeniyetin eşit mirasçılarıyız. Hangisinden payınıza daha çok düştüğünü merak ediyor musunuz? Şu halde hadi bu antika teste buyurun… Dikkat: Testimizin bilimsel, tarihsel ya da arkeolojik bir değeri bulunmamaktadır.


Antik Yunan

Antik Yunan’ın en büyük icadı demokrasi olsa gerek. Küçük şehir devletlerinde, köleler, kadınlar ve çocuklar hariç herkesin katılımına açık bir siyaset oyunu oynadılar. O zamandan bu yana bu işi nasıl becerebildiklerini araştırıp duruyor bilim adamları, tarihçiler, sosyologlar vs. Genellikle şehirlerin fazla kalabalık olmamasının, Yunanlıların asıl avantajı olduğu, Aristo, Platon gibi felsefenin kurucusu olacak kadar akıllı bir takım adamların da yol gösterdikleri sonucuna varılıyor. Antik Yunan medeniyetinin mirasçılarından biri olarak sizin payınıza siyaset ve felsefeye açık bir zihin, gene de keyiften vazgeçmeyen bir hayat tarzı düşüyor.

Gizemli misiniz?

Gizemli olmak için mutlaka “top secret” sırlara sahip olmanız gerekmiyor. Havanızdaki, edanızdaki bir şeyler sanki önemli bir şeyler gizliyormuşsunuz da bir türlü dile getiremezmişsiniz gibi bir görüntü yaratmanızı sağlayabilir. Bu da insanlardaki merak duygusunu harekete geçirir ve sizi daha cazip kılar. Ama açıkçası tanrı vergisi gibidir bu durum. Kimisi kocaman sırlara da sahip olsa bir türlü esrarengiz bir hava takınamaz, kimisi aslında apaçık ortadadır ama insanlar onda görünenin ötesinde bir şeyler olduğunu zannederler. Peki, siz nasılsınız? Testimiz bilimsel değerlerden de sırlardan da bağımsızdır.


Şeffaf

Gizemli olmak bir yana, aksine şeffafsınız siz tam manasıyla. İçinizdekini anında dışarıya vuruyorsunuz. Bu yüzden aslında yanıltıcı bir kişiliğiniz var. İnsanlar her an kırılabileceğinizi zannediyorlar. Kırıldığınız da oluyor elbette, ama dökülmüyorsunuz. Dışarıdan göründüğünüz kadar zayıf değilsiniz. Her şeyi anında ortaya dökmeniz, başka insanların sizi aynaları olarak görmelerine sebep olmuş. Hangi davranışlarının, sözlerinin aslında ne manaya gelebileceğini sizden öğreniyorlar. Bu yüzden gizemlilere has cazibeden olmasa bile, şeffaflara özgü o delice cazibe karışmış kanınıza. Sizi görüyor ama korkmuyorlar, bu yüzden yanınızda olmaktan çok mutlular… :D

Hangi Mustafa Ceceli şarkısısınız?

Bu adam nereden çıktı, nasıl geldi, geçen yazın sesi haline nasıl dönüştü bilmiyoruz. Ama bir şekilde büyükçe bir başarıya sahip oldu. İnsan çabucak sönmesin istiyor. Fena sesi yok, yakışıklı da çocuk. Şarkı sözleri günün gereklerini yansıtır içerikte… O yüzden sesini duyacak kulak buldu, radyoların vazgeçilmezi oldu. Şimdi bakalım, onun şarkı sözlerinden hangisinde size yer var… Testimizin bilimsel değeri bulunmamaktadır, aksini düşünen bilimsel gözlem altında tutulacaktır.


Dalgakıran

Beklemekten bıkmayan bir şarkı bu... Gidenin yerine yenisini koymaya yanaşmıyor bir türlü. Alternatiflere açık değil. Onun nezdinde çivi çiviyi sökmüyor. Boşuna yorgunluklara da gelemiyor. Yeni bir şeyler denemek için yorulmaktansa, eski olanı özlemeyi tercih ediyor. Ne istediğini biliyor, istemedikleriyle işi olmuyor. İnatçı biraz, ama cefası da kendine… Sizin gibi… Siz gerçeğin tadını biliyorsunuz, onun yerine konulabilecek hiçbir şey tahayyül etmiyorsunuz. Ya istediğiniz gibi olacak ya da olmayacak. Yarım yamalak, beyhude hikâyelere gelemiyorsunuz. Zamanınızı içinizdeki özlemi gidermeye değilse bile anlamaya ayırmayı tercih ediyorsunuz. :D

Gıcık mısınız?

Ya gıcık mısınız nesiniz bu test çözülür mü? Eğer çözmeye karar verdiyseniz gıcık olup olmadığınız konusunda tereddüt ediyorsunuz demektir. Etmeyin. Biz sizden daha gıcığız. Şimdi tereddüdünüzü gideceğiz. Test gıcıklık kapasitenizi ölçüyor. Asla ve kat'a bilimsel bir değer sunmuyor. Dedik ya testi hazırlayanlar çık gıcık.


Sizden bi gıcık olmaz

Size bir tür uyum kumkuması teşhisi koymaktayız. Gıcıklık bir yana, çevreme uyum sağlayacağım, insanları güldüreceğim, sevimlilik yapacağım diye adeta kendinizi paralıyorsunuz. Nadiren gıcıklık yaptığınızda da "Ay ben ne yaptım?" diye anında pişman olup, sevimlilik derecenizi artırıyorsunuz. Çok arkadşınız var, ama aynı zamanda çok da yoruluyorsunuz. Birazcık gıcıklıktan kimseye zarar gelmez diyor, size sıkı bir gıcıktan ders almayı öneriyoruz... Bir süre sonra bu testi yeniden çözüm, düşündüğünüz şıkların tersini işaretleyin... Bakın hayat nasıl da farklılaşacak!...

Auranız hangi renk?

Biz fark etmiyoruz belki, ama sokakta yürürken bile etrafımızı saran bir renk var. Duygusal ve zihinsel hallerimizin yansıması bu renk. Aura kelimesinin geçerliliğine inanmak için mutlaka Doğu felsefelerini takip etmek gerekmiyor. Baskın duygularımız ve tavırlarımız bize bir renk veriyor. O renk fiziksel olarak görünmese de, hareketlerimizin, kişiliğimizin temel öğelerinden biri haline geliveriyor. Şimdi bakalım sizin etrafınızı nasıl bir renk sarıyor? Hayatın hangi rengine katkıda bulunuyorsunuz?.. Bilimsel bir iddiamız yok, ama renkli hayatları destekliyoruz...


Sarı

Etrafınızı aydınlatıyor, hafif bir sıcaklık yayıyorsunuz. Bunun sebebi entelektüel ve zihinsel anlamda sürekli kendinizi geliştiriyor olmanız. Bu geliştirme süreci sizin için acılı, hatta ateşli olabiliyor. Fakat dışarıya yansıyan bu değil. İçsel deneyimleriniz başkalarının sorunlarına bir kalemde çözüm oluyor, ama siz o deneyimleri edinirken adeta kendinizi yakıyorsunuz. İncelik karakterinizin temeli. Çünkü içinde yaşadığınız dünyayı ancak zarafet ve nezaketle değiştirebileceğinizi düşünüyorsunuz. Başkalarına karşı gösterdiğiniz iyi niyet, kırılganlığınızı artırıyor. Ama siz yılmıyorsunuz. :D

Hangi Yeşilçam güzelisiniz?

Bu testte kız kıza bir miktar nostalji yapacağız. Beyler dilerlerse kendilerine başka test bulabilirler. Nerede o eski Yeşilçam filmleri diyenlerimiz de vardır demeyenlerimiz de, ama basmakalıp da olsa o hikayelerden birinin içinden geçmeyi istemeyenimiz herhalde çok azdır. Kim öyle içli şarkılara playback yapmak, safiyane aşklara model olmak istemez ki? İster mi yoksa? Neyse... Anlaşıldığı üzere testimizin bu konularda kafası biraz karışık, dolayısıyla bilimsel bir iddiası bulunmamakta...


Fatma Girik

En bariz özelliğiniz kimi zaman kontrol edemediğiniz öfkeniz. Gözlerinizden yayılan hiddet en babayiğit padişahı bile dize getirebilir. Ama o gözler bir kez yumuşamaya görsün, Köroğlu dağdan inip önünüzde diz çöker “Güzeller güzeli”ni bir kez daha gülümsetebilmek için. Zor işleri seviyorsunuz, kolayca içinden çıkılabilen problemler size göre değil. Bu yüzden hayatın kimi hallerini ihmal ettiğiniz doğrudur. Yiğitliği asla elden bırakmıyorsunuz. Erkek Fatma olmak zerre kadar rahatsızlık vermiyor. Kendinizi seviyor, gerekirse dünyayı değiştirmeye layık görüyorsunuz. :D :D

Vurdumduymaz mısınız?

Vurdumduymazlık, aşırı yükleme yüzünden dünyada olup bitenlere kulağımızı kısmen ya da bütünüyle kapamaya deniyor. Aşırı yükleme vurgusunu yapmamız iyi niyetimizden. Yoksa kimsenin bütün hayatını bir elinde ayna, bir elinde cımbız kendi yüzüne odaklanarak sıkılmadan geçirebileceğine inanmıyoruz. Vurdumduymazlığın bu dozu kaçmış olanı hakkında edebiyat tarihi boyunca verilmiş binlerce eser bulunuyor. Ama oluyor zaman zaman, insan yoruluyor, vurulunca duymamaya, algı kapılarını kapatmaya karar veriyor. Aslında duymuyor değil de, duymazlıktan geliyor… Bir nevi dinleniyor… Testimiz bu ara algı kapılarınızı ne ölçüde açık ya da ne ölçüde kapalı tuttuğunuzu anlamaya çalışacak. Dikkat: Bu testi çözerken aşırı hassasiyete kapılmamaya ve bilimsel veri aramamaya gayret ediniz…


Vurdumduymazsınız

Bir noktada aşırı yükleme hâsıl olmuş. Kapıları kapatıp iç evinizdeki koltuğunuza kurulmuşsunuz. Gördüğünüz hasarı onarıp kendinizi hazır hissedince kapıları açıp tekrar içeri girenleri buyur edecek, dışarıda ne olup bittiğine kulak kesileceksiniz. Devreleri yakmamak için bir müddet elektrik bağlantısından uzak durmak gibi bir hal bu. Her bünyenin kendince bir kapasitesi var. Aslında bu arada biraz kendinizi şımartmaya, gönlünüzü eğlendirmeye, kendiniz için pembeye çalar bir dünya yaratmak için küçük rüya oyunları icat etmeye de başlamışsınız. Doz kaçıp gerçekliğe kapılar tam kapatılmadıkça iyi bir gelişme bu. İçinizin hassasiyetini korumak ve yürek nasırına karşı bir dizi önlem aldığınız söylenebilir. Ama abartmamak iyidir. Dünya sizden gelecek katkılarla daha da güzel bir yer olacak… :D