Eşi İle “Dost” Olmayı Başarmak

Evlilikte mutlu olmak için karı koca olmak yetmez. Eşlerin “arkadaş” olması gerekir. İÇünkü, insani ilişkiler içinde en uzun süren, en çok aranan ve en çok değer verilen “arkadaşlık” ilişkisidir.

Evlilik birlikteliği de “dostluk-arkadaşlık” formatında olmalı ki, uzun soluklu olsun. Aksi halde sadece evlenmiş olmak tarafların birbirine tahammülü için yeterli olmaz. Tatlı hayaller “katlanma” olarak görülmeye başlar. Bu da zorlanma olur.

Ancak “eş”, “dost”, “arkadaş” olmak severek katlanmayı sağlayabilir.

Taraflar birlikteliğin “arkadaşlık” derecesini anlayabilmek için, “arkadaş olan biri nasıl davranır?” diyerek, davranışlarını gözden geçirmelidir.

İyi bir dost ve arkadaş nasıldır?

O “dost” dediği kimseye;

Anlayış gösterir,

İnsaflı olur,

Beğenir,

Onaylar,

Sever,

Taktir eder.

Kırmamaya özen gösterir.

Hep hataları araştırmaz,

Teselli eder, moral verir,

Her zaman bir şeyler almaya çalışır gibi davranmaz.

Ama bunun için öncelikle sizin “dost”ça bir kişiliğiniz olmalı.

“Eş” olabilir misiniz? Eş=dost=arkadaş olabilme özellikleri kişiliğinizde var mı?

Kişiliğiniz “barışçı” bir kişilik ise, bunu başaramamanız için bir sebep yoktur. Barışık bir ruh haline sahip olmak, önce kendi kendinizle barışık olmanızı gerekir. Kendini kabullenememiş; bahtsız, şanssız biri olduğunu düşünen biri iseniz, boşuna uğraşmayın. Siz ne arkadaş ne de bir “eş” olabilirsiniz!

Evliliğinizde zorlanmamak için kendinizi önce düşüncelerinizde zorlamalısınız! Şöyle bir düşünün! Karşınızdaki “eş”iniz, çocuklarınızın annesi!

Ne kadar önemli!

Ve ne kadar değerli!

Ona neden en azından yukarıda ifade edildiği gibi davranmayasınız ki?!

Aslında bu “iyi” olmaktır. İyi biri olmak!

“İyi” biri olmak istersiniz elbet!

“İyi” olmak! “İyilik” etmek. Hem ona, hem kendinize!

Hem, bilmeniz gerekir ki;

“İyilik “iyi”, kötülük “kötü” eder! Ne kadar “iyi” olmak istiyorsanız o kadar “iyilik”, ne kadar “kötü” olmak istiyorsanız, o kadar “kötülük” yapın!”

Bunun için en yakınınızdan başlayabilirsiniz. En yakınızdan; “eş”inizden!


Dr. Hamdi Kalyoncu