Avukat yazar Ali İhsan Karahasanoğlu'na göre YSK kanunu uygulamyor, “zorluk icat etme” alışkanlığını millete dayatıyor. Ona göre seçimde kimlik zorunlu olmadığı gibi nosunu istemek saçma.21 Mart 2009 10:45
Ali İhsan KARAHASANOĞLU'nun köşe yazısı
Yine kimlik numarası tartışılmaya devam ediliyor! Fındık kabuğunu doldurmayan bir konuyu, günlerdir tartışıyoruz. Oysa çok basit bir konu..
Seçme hakkı, anayasal bir hak..
Bunun kısıtlanması, ancak çok açık bir kanuni sınırlama ile olabilir.
Tabii bu kural, hukuk devletleri için geçerli..
Bizim gibi üç-beş kişinin kafasına göre takıldığı ülkelerde, kanuni sınırlamaya falan gerek yok!
“Biz kanunu böyle yorumluyoruz” dediler mi, iş bitti!
Şu son tartışmada, yapılmak istenen nedir?
Seçme hakkı anayasal bir hak olduğuna göre, bunun kullanımının kolaylaştırılması mı gerekir, zorlaştırılması mı?
Tabii ki kolaylaştırılması gerekir.
Bu birinci ilke..
İkincisi; nüfus cüzdanı.. resmi belge.. kimlik numarası vesair.. Bunların hepsi, niçin isteniyor?
“Kişinin kimliğini tesbit etmek için!”
Yoksa, kimlik numarası, seçme hakkının doğumu için zorunlu bir şart değil ki!
“Kanunda böyle yazılı, biz bir şey yapamayız” diyor, başka bir şey demiyorlar..
Kimlik belgesinde, illa ki kimlik numarası da olacakmış!
Oysa, “kimlik belgesi”nin kendisi zorunlu değil ki, kimlik belgesinin üzerinde “kimlik nosu”nun olması da zorunlu olsun!
Bunların hepsi, isbat için gerekli araçlar!
Kimliği bilinen kişinin, kimlik belgesi göstermesine bile gerek yok! Dolayısı ile, Sandık Kurulu’ndaki yetkili kişi, oy kullanmak üzere gelen kişiyi tanıdıktan ve onun kimliği konusunda bir tereddüt duymadığı takdirde, hiçbir belge istemeden oyu kullandırtabilir.
Kuşku duyuyorsa, kimlik belgesinde kimlik numarası olsa bile, yine kuşkusunu gidermek için, gerekli araştırmayı yapacak!
Gerekirse, ikinci bir kimlik istenecek. Veya kendisini tanıyan ikinci bir şahsın şahadetine başvurulacak, vesaire..
Tabii bu, sorunları çözme amaçlı yorum..
Sorunları çözme amaçlı değil de, sorun çıkarma amaçlı yorum peşinde koşarsanız, kimsenin size diyecek bir şeyi olamaz!
Konunun net olarak anlaşılması için, kimlik belgesinin ibrazının amacının ne olduğunun, neye yaradığının anlaşılması için somut bir soru soralım: “Seçim günü, TayyipErdoğan oy kullanacağı sandığa geldi.. Seçmen kağıdını gösterdi.. Oyunu kullanacak. Ama yanında kimlik belgesi yok.. Sandık Başkanı ne yapacak?”
“Efendim biz kimlik belgesi olmadan oy kullandırtmayız!” mı diyecek?
Eğer böyle derse, kimlik belgesi, oy kullanma hakkının bir unsuru haline gelir!
Yok; “Kimlik belgesi, kişinin kimliğini isbat için bir vasıtadır. Kimliği bilinen bir kişinin kimlik belgesi ibraz etmesine gerek yoktur” derse (ki, böyle demelidir) herkesin tanıdığı Tayyip Erdoğan’dan kimlik belgesi istemeden oyunu kullandırtacaktır..
Olay bu kadar basit,.
Ama bizim okumuşlar, işi zorlaştıracaklar ya.. Elli tane hikaye okuyorlar!
Anayasa, 18 yaşını dolduran her Türk vatandaşının seçme hakkına sahip olduğunu belirtirken, bunun yanına, bir de kimlik belgesi taşıma şartı ekliyor mu?
Hayır!
Seçme hakkının unsurları, TC vatandaşı olmak ve 18 yaşını doldurmak..
Kişi kimliğini o sırada yanında bulundurmuyor olabilir. Tam sandığa gelirken yolda kaybetmiş olabilir.. Çaldırmış olabilir.. vs.. vs.. Tüm bu ihtimallerde, kişinin oy kullanma hakkının ortadan kalktığını ortaya koyan, anayasadan bir gerekçe kimse gösteremez!
Ama anayasayı işlerine gelince tabulaştırırlar. İşlerine gelince de, böyle paspas yaparlar!
Üstelik, kanunda da bunların dediği yorumu haklı kılabilecek bir anlam yok..
Ama oturup karar aldılar. Kanundaki ifadeyi bile değiştirdiler. Kanunda, “Nüfus Cüzdanı” ifadesinin başında “Kimlik numarası yazılı” şeklinde bir niteleme olmadığı halde, bu niteleme “resmi belge” ifadesinin başında olduğu halde, dün Resmi Gazete’de yayınlanan YSKkararında, “Nüfus cüzdanı” ifadesinin başına “kimlik nosu bulunan” nitelemesi eklendi..
TBMM, kanunu çıkarırken, “resmi belge”nin başına koyduğu bir ek şartı; YSK tutuyor, nüfus cüzdanının başına ekliyor!
Ondan sonra da, “Biz kanunu uyguluyoruz” diye ahkam kesiyorlar!
Siz kanunu falan uygulamıyorsunuz beyler. Siz kendi kafanızdaki “zorluk icat etme” alışkanlığınızı millete dayatıyorsunuz!
Ama bakalım nereye kadar!
akarahasanoglu@vakit.com.tr (Vakit)