İnsanın yaradılışı hakkındaki ayetlerin İzahı bu şekildedir. Kurân-ı Kerim'e göre insanın insan olarak yaratıldığı anlaşılıyor. Ama son günlerde Darvin'in aksine yukarıda bahsedildiği gibi Fransız L’express gazetesinde Allan Wilson bilimsel araştırmalara dayanarak yepyeni bir hipotez ortaya attı. Ona göre Havva'nın zenci olduğu, maymunun insandan türediğini iddia etti. Bazı Türk gazeteleri ise Kurân-ı Kerim'de ki "biz onlara (Yahudilere) hor ve hakir maymunlar ve domuzlar olun dedik" (Bakara 65, Maide 60, A'raf 166) mealindeki ayetler İle insandan maymunun türemesi arasında bir irtibat kurmak eyilimi gösterdiler. Halbuki bu ayetler sapıtmış Yahudi kavmine ilâhi bir ceza ile helak olma anlamında tefsir edilmiştir. Ayrıca Kurân-ı Kerim'de münkirler hakkında "hayvandan aşağı" (Araf 179) müminler hakkında ise "yaratılmışların bir çoğundan üstün kılınmış" (İsrâ 70) gibi ifadeler dikkati çekmektedir.
İnsanın ana rahminde halk oluşu Kurân-ı Kerim'de şu şekilde İfade edilmektedir:
"İnsanın üzerine uzun devirden öyle bir zaman gelip geçti ki o anılmaya değer bir şey bile değildi.
Hakikat biz insanı birbiriyle karışık (erkek ve kadın suları ile) bir damla sudan yarattık" (Dehr1,2).
"Sonra onu (insan) sarp ve metin bir karargâhda (rahimde) bir nutfe yaptık" (Mü'minun 13).
"Sonra o nutfeyi bir kan pıhtısı haline getirdik derken o kan pıhtısını bir çiğnem et yaptık, O bir çiğnem eti de kemik (ler)'e kalb ettik de o kemiklere de et giydirdik. Bilahare onu başka yaratılışa inşa ettik. Suret yapanların en güzeli olan Allah'ın şanı ne yücedir" (Mü’minun 14).
"Ki O sizi bir topraktan, sonra bir meniden sonra bir kan pıhtısından yaratıp sonra bebek olarak çıkaran sonra sizi güçlü kuvvetli bir çağa erişmeniz için, sonra da ihtiyarlar olmanız için yaratandır" (Mümin 6,7).
"Ey insanlar biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık, sizi birbirinizle tanışasınız diye büyük cemiyetlere ve kabilelere ayırdık" (Hucurat 13)
"Hakikaten meniden (rahme) döküldüğü zaman erkek ve dişi iki çifti o yarattı"(Necm 45-46)
"Döl yataklarında size nasıl dilerse öyle kılık veren odur,.." (Âli İmran 6)
"İnsanı bir damla sudan yarattı" (Nahl 4).
"O sizi yer (yüzün) de yaratıp türetendir" (Mü'minun 79)
"And olsun sizi (evvela) yarattık sonra size suret verdik" (Araf 11)
"O sudan bir beşer yaratıp da onu soy sop yapandır" (Furkan 54)
"İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmedi mi" (Yasin 77)
"Halbuki o sizi hakikat türlü türlü tavırlar (haller) le yaratmıştır" (Nuh 14)
"Biz sizi hakir bir sudan yaratmadık mı?
Onu sağlam bir yerde tutup da, Malûm bir vakte kadar" (Mürselat20,21,22)
"O (döl yatağına) dökülen meniden bir damla su değilmiydi?
Sonra o (meni) bir kan pıhtısı olmuş derken insan biçimine koyup yaratmış düzenlemiştir.
Hülâsa ondan erkek, dişi iki sınıf çıkarmıştır" (Kıyame 37,38,39)
"O sizi bîr tek candan yaratandır" (Enam 98)
"
Onu (yaratan) hangi şeyden yarattı,
Bir damla sudan yarattı da onu biçimine koydu.
Sonra onun yolunu kolaylaştırdı" (Abese 18,19,20)
"Biz hakikat insanı en güzel bir biçimde yarattık" (Tin 4)
"Yaratan Rabbinin adı ile oku.
O insanı bir kan pıhtısından yarattı. (Alak 1,2) (3).
Kurân-ı Kerim'de anne rahminde ceninin teşekkülünü ifade eden bu ayetler adeta embriyolojik gelişimin bir tasviri gibidir. Bu konuda Kanada Toronto Üniversitesi Anatomi Profesörü Keith Moore (11)'un en son teknik metotlarla tesbit ettiği anne rahminde ceninin teşekkülü ve gelişme safhaları ile Kuran ayetleri ve hadis-i şeriflerle mukayeseli araştırması yukarıda zikrettiğimiz Kuran ayetleri ile İslâm Peygamberinin hadislerinin bilimsel bir ispatı mahiyetindedir
Hz.İsa'nın anne rahminde yaratılması daha değişiktir. Bu konuda Kurân-ı Kerim:
"Muhakkak ki İsa'nın hali de (yani babasız dünyaya gelişi de) Allah indinde Adem'in hali gibidir. (Allah) onu (Adem'i) topraktan yarattı. Sonra ona "ol" dedi. O da (can gelip) oluverdi, (Ali İmran 59).
"Irzını (bir kal'a gibi) koruyan o kızı da (yâd et) ki biz ona ruhumuzdan üflemiş kendisimde oğlunu da âlemlere rahmet kılmıştık" (Enbiya 71)
"Ey Meryem Allah kendinden bir kelimeyi sana müjdeliyor. Adı İsa (lakabı) Mesih sıfatı Meryem oğludur" (Ali İmran 45).
"O, benim nasıl bir oğlum olacakmış dedi (evlenip de) bana bir beşer dokunmâmıştır, ben bir iffetsiz de değilim" (Meryem 20).
"Meryem dedi ki" ey Rabbîm bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olabilir. Allah (dedi) Öyle fakat Allah ne dilerse yaratır. Bir işe hükmedince ancak "ol" der. O da oluverir" (Ali İmran 47) (3).
Hz. İsa'nın yaradılışı hakkındaki bu ayetler tabiatta bazı örneklerini gördüğümüz sadece döllenmemiş dişi yumurta hücresinden bir canlının meydana geliş biçimini düşündürmektedir.
Böylece hiçbir zaman bilimin laboratuvarına sığmayacak kadar muazzam ve tekrarı mümkün olmayan Kurân-ı Kerim'e göre İnsanın yaradılışı olayını ana hatları ile bildirmiş bulunuyoruz. Gerçekten daha evvel cereyan etmiş Âdem'in yaradılışı bilim adamı için meçhuldür. Ama gene Kurân-ı Kerim'de ayrıntıları ile bildirildiği şekilde her gün tekerrür etmekte olan anne rahmindeki yaradılış olayını hepimiz her gün hayranlık hatta şaşkınlıkla İzliyoruz. Evet eskilerin "Sünnetullah" adını verdikleri ilâhi kanunlar hükmünü icra ediyor. Fakat insan yeryüzünde Allah'ın halifesi (vekili), Allah'ın sıfatlarından hepsini zerreler halinde taşıyan bir nüsha-ı kûbrâ, yaratılmışların en şereflisi (eşref-i mahlûkat) ve tüm yaratılmışların kendisi için yaratılmış olduğunu unutmuş görünüyor. İnsanoğlu bunu bilebilse. Kurân-ı Kerim bilmemekte ısrar edenleri "çok zulûmkâr ve câhil" olarak vasıflandırıyor (Ahzab 72). Ama bilimin laboratuvarına sığmayanı kalblerine sığdıranlar, bazılarının varsayım olarak bile kabul etmediklerini bilimsel muta (veri) den daha değerli kabul ederler. Çünkü onlar gene Kurân-ı Kerim'in "siz düşünmez misiniz" "siz akıl etmez misiniz" gibi ilme ve araştırmaya teşvik edici emirleri yanında; (zaten) size az bir ilimden başkası verilmemiştir" İfadesi ile de bilgilerinin sınırlı olduğunu bilirler ve yüce Allah'a iman ederler.
Sözümü Keith Moore'un şu ifadesi ile noktalamak istiyorum:
"Ayet ve hadislerin ilmi gelişmeler konusundaki açıklamalarını bilgimin artması ile daha iyi değerlendireceğimi hissediyorum. Din ile ilim arasında yıllar boyu bırakılan mesafenin Kuran ve hadislerin ışığı altında kapatılacağına inanıyorum".
Hak Dini Kuran Dili, Elmalılı M. Hamdi Yazır, Yeni Ümit Dergisi, Prof. Dr. Asaf Ataseven