Süt yüzde 72 zamlandı.'Sağlıklı süt kutuya mahkum' diyen Tetra Pak, sütün maliyeti inse de kutu fiyatı, kura bağlı ve düşmüyor.Tetra Pak'ın en büyük mağdurları ise çiğ süt üreticileri. İşte sütteki bozuk düzen!
Hakan GÖKSEL'in haberiSağlıklı süt tüketiminin temel kuralı ambalajlı sütlerden geçtiği reklamlarıyla cam ve diğer ambalajlı sütlerin daha az sağlıklı olduğuna dolaylı yoldan vurgu yapan Tetra-Pak tekel özelliği sektörü kuşatmış durumda. Reklamlarında sağlıksız sütün ambalajsız olmayacağı vurgulayan Tetra-Pak; piyasadaki diğer firmalara da pek yaşama şansı bırakmıyor.
Tetra-Pak’ın darbelerinden en büyük nasibini alan diğer kesim de çiğ süt üreticileri! Çünkü, Türkiye’de süt tedarikinin yüzde 90’ını inek sahibi çiftçiler sağlıyor. Süt çiftliklerindeki oran ise yüzde 10 ile sınırlı!
“En sağlıklı süt kutuda” reklamlarıyla çiğ süt üreticisi çiftçilere en ağır darbeyi Tetra Pak vuruyor. Çiftçiler, Tetra Pak’ın reklamlarla çiğ süt üreticisini kutu sütçülere mahkum ettiği görüşünü savunuyor.
Tetra-Pak açık sütlerdeki en büyük tehlikenin mikroplar olduğunu söylerken; çiğ süt üreticileri kutularda kullanılan Polietilen (plastik türevlerinden,halk arasında naylon bilinmektedir) insan sağlığına uygun olduğu konusunda şüpheleri olduğunu belirtiyor.
Çiğ süt üreticileri “Ultra yüksek ısıda, neredeyse metali eritecek ısıda işlem gören sütte ne mikrop ne yararlı prebiyotik kalıyor. Somatik hücreler ölüyor” diyerek serzenişlerini belirtiyor.
Kutu süt adı altında polietilenin içine konulduğunu ifade eden üreticiler, uzmanları görüşleri doğrultusunda polietilen’in süte geçtiğini iddia ediyor. Süte geçen polietilen miktarının kabul edilebilir miktarının Avrupa Birliği’nin EN -1186-1-15 standardınca belirlendiğini ve Türkiye’de bu standardın araştırmadan kabul edildiğine inanıyorlar…
Sütte yüzde 50 -60 kayıt dışılık olduğunun savunması da işin diğer boyutu. Türkiye’de süt ineği sayısı 1-3 arasında olan insan sayısı 900 binin üzerinde… Kriz döneminde bu ailelerin hayvanlarını kasaba yollamadığını ve Türkiye’nin bu sayede ithal süt ya da ithal süt tozundan korunduğunu söyleyen çiftçilerin hayvanları tek geçim kaynağı.
SÜT NEDEN ZAMLANDISüt fiyatlarına son dönemde gelen zamlar tüketicinin satın alma davranışını da etkiledi. Sanayici süt tüketimin düşüklüğünden şikâyet ederken süt fiyatlarındaki artıştan da bir hayli memnun!
Süt üreticisini maliyetlerinin yükseldiği sektörde, sanayici zammın gerekçesi olarak kırmızı ette yaşanan krizi gösteriyor ve hayvancılığın iyi yönetilmediği iddiasında bulunuyor.
Tarım Bakanlığı ve bazı derneklerin düşüncesi ise süt fiyatlarının artmasının ardında spekülatörler var. Zammın nedeni ne olursa olsun olan fatura yine vatandaşa çıkıyor.
Birkaç yıl öncesinde en ucuzu 1,3 TL civarında satılan süt bugün marketlerde en düşük 1,5 TL’den satılıyor.
Sektör temsilcilerinden Aynes Süt Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Serin sütteki son dönemdeki artış gerekçesini sorduğumuzda hayvancılığın kötü yönetilmesi olarak gösteriyor.
Türkiye’de süt üreticisinin çeşitli birliklerle fiyatları üzerinde etkili olduğunu söyleyen Serin süte koya uygulanması gerektiğini ifade etti.
Türkiye süt üretiminin yüzde 90’ının köylerde gerçekleştiğini süt çiftliklerinin payının yüzde 10 civarında olduğunu belirten Serin, yaz döneminde süt üretiminin azaldığını kış aylarında ise arttığını söyledi.
Etteki artışının süte fazla etkisi olmadığını söyleyen Serin hayvancılıktaki krizin 2008 Ekim Kasım aylarında kendisini gösterdiğini o dönemde ufak bir destekle bu artışın önüne geçilebileceğini ifade etti.
Süt fiyatlarının bu dönemde 38-40 kuruşa kadar düştüğünü ve bu dönemde hayvanların kesime gittiğini belirtti.
Küresel kriz ile birlikte düşen emtia fiyatlarına paralel olarak sanayicinin girdi maliyetlerinin , süt fiyatlarının yükselmesine rağmen 2008’e göre düştüğünü anlatan Serin süt üreticisinin hayatından son derece memnun olduğunu ifade ediyor. Nesrin tüketici tarafındaki durumun ise kötü olduğunu süt ürünlerine yüzde 72 zam geldiğini söyledi.
Süt üreticisinin maliyetlerinde 2007-2008 yılına göre düşüş olduğunu söyleyen Nesrin; 2010’da da düşüsün sürdüğünü söyledi. Serin sanayici maliyetlerinde ise artış olduğunu belirtti.
Sütün taban fiyatının 85 kuruş olduğunu söyleyen Serin primler ile 95 kuruşa sanayiciye teslim olduğunu söyledi. 26 kuruş ambalaj maliyeti olduğunu söyledi.
Sütün ambalaj maliyetinin dövize endeksli olduğunu ve sütün maliyetinin yüzde 30’una karşılık geldiğini söyleyen Serin, önceki yıllarda yüzde 20 daha ucuz olduğunu ama fiyatların Euro’ya endeksli olduğunu söyledi.
Türkiye’de süt paketleme işinde tekel konumdaki tek bir firma olduğunu çeşitli Alman, Türk ve Çinli firmaların tercih edilmediğini ifade etti.
Avrupa’da işletme maliyetlerinin daha pahalı olduğunu söyleyen Serin, sütün Avrupa ülkelerinde 85 sent ile 1 Euro arasında satıldığını söyledi. Lojistik, nakliye ve işçilik kalemlerinin Türkiye’ye nazaran daha pahalı olduğunu söyleyen belirten Serin, Türkiye ile kıyaslandığında fiyatların hemen hemen aynı seviyelerde seyrettiğini söyledi.
Avrupa’da işletme maliyetleri Türkiye’ye nazaran daha pahalı olsa da süt fiyatları Türkiye fiyatları ile aynı seviyede. Türkiye’de ise bu maliyetler çok daha düşük fakat süt fiyatları pahalı.
Serin Türkiye’de 1,5 liraya da; 2 liraya da süt olduğunu söylerken önemli bir gerçeğin altını çiziyor. Ambalajlar içerisindeki sütün pahalı olanlardan farklı olmadığını söyleyen Serin sanayicinin son dönemde stoklarının arttığını ve önümüzdeki dönemde ve Nisan ayının ihale dönemi olması nedeniyle süte indirim geleceği bilgisini de veriyor.
Tetra Pak’ın Tekel olmasından dolayı tercih edildiğini söyleyen Serin cam ve plastik şişelere nazaran pahalı olmadığını ama kutu olarak değerlendirildiğinde pahalı olduğunu söyledi.
Haber7