Konu: ADANANIN KURTULUŞU Salı Ocak 05, 2010 9:06 am
Birinci Dünya savaşının ortalarında 16 Mayıs 1916'da Fransa hükümeti adına Bakan George Picot (Corc Piko) ile İngiltere'nin temsilcisi Avam Kamarası üyelerinden Albay Mark Sayks arasında Yakın ve Orta Doğu için bir taksim anlaşmasına varılmıştır. Buna göre Fransızlar, İngilizler lehine Filistin'den vazgeçecekler, buna karşılık Musul Petrollerine ve Ergani bakır madenleriyle Kilikya pamuklarına sahip olacaklardı. 20 Kasım 1919'da İngilizler Çukurova'dan çekildiler, yerlerini Fransızlara bıraktılar.Fransız sömürge yönetimi, Ermeni fedai ve kamavorlarını maşa olarak kullanmak suretiyle yerli halka ağır işkence yaptı.
Daha önce tehcire (zorunlu göç) tabi tutulan Ermeniler, eski köy ve kasabalarına geri döndüler. Sancaklarda ve Vilayet merkezlerinde Tesviye-i Mesalih Komisyonları kuruldu. Bu özel komisyonlar, iki yalancı şahit bulunduğu takdirdetalep edilen evin, arsanın, bağın Ermenilere verilmesine karar veriyordu. Temyizi mümkün olmayan bu kararları, Fransız sömürge yönetimi cebren uyguluyordu. Yönetime karşı gelenler kurşuna diziliyordu. Kurşuna dizilenlerin cesetleri de Kozan'daki fırınlarda yakılıyordu.
İntikam Alayı adı verilen Fransız üniformalı Ermeni kamavorlar, karanlıkta yakaladıkları Türk'leri öldürüyor ve cesetlerini orta yerde bırakıyorlardı. 10 Ocak 1919'da Abdo Ağa'nın çitliğini bastılar, Yeşiloba'da 14 işçiyi şehit ettiler. Bir ay sonra Türk'lerin dükkanlarını yağmaladılar. Vanlı Ahmet Ağa'yı evinde süngülediler.
Türk halkı kan ağlıyordu. Şehri boşaltmaya ve Toroslara kaçmaya başladı. Halk arasında kaçkaç adı verilen bir kaçış esnasında Ermeniler Türk'leri Yeşilobada kamadan geçirerek katlettiler. Mustafa Kemal Paşa, bu soykırıma çok sert tepki gösterdi. Zamanın Fransız Kumandanı General Gauraud nezdinde olayı protesto etti. Olaydan Fransız sömürge yönetiminin sorumlu olduğunu vurguladı. Sömürgecilerin bu onur kırıcı davranışlarına Türk insanı boyun eğemezdi. Teşkilatlanmak zorundaydı. Çukurovadaki milli mücadele kararı teşkilatlanma sonucu Sivas'ta verilmiştir. Ali Fuat Cebesoy'un hazırladığı savaş stratejisi Sivas'ta tartışılarak kabul edilmiştir.
Doğu Kilikya Kuva-yi Milliye Komutanlığı Osman Tufan'a Batı Kilikya Kuva-yi Milliye Komutanlığı Sinan Tekelioğlu'na verilmiştir. İkisi de efsanevi bir isim bırakmışlardır.
Yeni Adana Gazetesi'nden söz etmeden geçemeyeceğim. İşgal sırasında Ahmet Remzi Yüreğir Adana'da Kuva-yi Milliyeyi destekleyen Adana adlı bir gazete çıkartıyordu. Sömürge yönetimi matbaayı basarak gazeteyi kapattı. Ahmet Remzi bey Valilikten izin alarak Yeni Adana Gazetesini çıkarmaya başlardı. Fransızlar matbaayı yine bastılar, işçileri tutukladılar.
Ahmet Remzi bey matbaayı Karaisalı'ya, daha sonra Pozantı'ya taşıdı. Bir vagon içerisinde gazeteyi çıkardı. Ancak 300-500 tane basabilen gazete, hayvan sırtında köylere, kasabalara gönderiliyordu. Hala yayın hayatına devam eden bu gazetenin ebediyetlere kadar yaşamasını diliyorum.
Toros tünelleri Fransız'ların kontrolündeydi. Türk miliskuvvetleri Belemedik tren istasyonunu basarak buradaki Fransız Hastanesini zaptettiler. Pozantı'daki Fransız Komutanı Binbaşı Menil, Gülek Boğazı'nın dışında Mersin'e ulaşacak bir yol arayışındaydı. Tekir'e geldiklerinde rastladıkları Kumcu Veli ve köylü kadından kendilerine mihmandarlık yapmalarını istedi. Veli ve kadın Menil taburunu her iki tarafı dik ve yalçın kayalık olan Karboğazın içine soktu.Zaten Türk milisleri uzaktan Menil taburunu izliyordu. Burada 44 köylü kahramanca dövüşerek Menil taburunu teslim almıştır. Mustafa Kemal Paşa Çukurova halkının bu meziyetlerinden emin olduğu için onlara güvenmiş ve milli mücadeleye başlama kararını Adana'da almıştı. "Bir Türk Dünyaya Bedeldir" derken belki de Gülekli 44 kahramanı düşünmüştü.
Kar Boğazı'nda Menil taburunun 44 köylüye teslim olması büyük bir kahramanlık örneği idi. Mustafa Kemal Paşa, yanında Fevzi Çakmak Ankara, Kayseri ve Sivas heyetleri olduğu halde, B.M. Meclisi adına cepheyi teftiş etmek üzere Konya üzerinden özel bir trenle Pozantı'ya 5 Ağustos 1920'de geldi. Bütün cephe komutanları gelmişlerdi. Cepheler hakkında geniş bilgi verildi. Sonra Adana7lılara hitaben veciz bir konuşma yaptı. Konuşmasında niçin Adana'lılara bu kadar güvendiğini şimdi daha iyi anlamış olduğunu ifade ediyordu.
Kuva-yi Milliye’nin Fransızları Çukurova'dan atacağından emindi. Her türlü askeri desteği vaad ediyordu. 41.Tümenin Pozantı'da oluşturulmasına karar verildi. Adanalıların istediği cephane ve topu vermeyi kabul etti. Daha sonra Pozantı'nın bir liva haline getirilmesini talep ettiler. Liva, Vilayet ile kaza arasında bir merkezdi. Ancak Mustafa Kemal, daha ileri giderek Adana Vilayetinin Pozantı'da kurulmasını teklif etti. Kongrenin ikinci gününde kendisinin başkanlığında Vali ve diğer yöneticilerin seçimi yapıldı. Valiliğe İsmail Sefa Bey bu görevi geçici bir süre için kabul edebileceğini söyledi. Çünkü kısa bir zaman sonra mebus olarak B.M.M.'ne gidecekti. İsmail Sefa Bey ayrıldığı zaman yerine hem Vali hem de 41.Tümen Komutanı Nuri Conker getirildi. Nuri Conker'in Valiliği de uzun sürmedi. Yerine Serficeli Hilmi Bey Vali olarak tayin edildi. Belediye Başkanı Mektupçu, Defterdar, Kadı ve diğer bütün yönetim kadrosunun seçimi yapıldı. Akşam Mustafa Kemal Paşa Ankara'ya döndü. Sağlık Müdürü, Marif Müdürü, Ziraat ve Orman Müdürü, Tapucu, Jandarma Kumandanı, Polis Müdürlerinin de atamaları yapıldı.
Dıblanzade Mehmet Fuat Efendi Belediye Başkanı, Ahmet Remzi Yüreğir ve Kethüdazade İbrahim, Karadayı İsmail ve Savatlı Halil Ağa ve Haydarzade Ali Efendiler encümen üyesi seçildiler. Böylece Adana Vilayet Teşkilatı Pozantı'da kurulmuştu.
Milli kuvvetlerle yaptığı savaşlarda uçaklarıyla hava desteği sağlayan ve sivil hedefleri de bombalayan Fransa, büyük kayıplar veriyor. Artık Çukurova'da kalmaya gözü kesmiyordu. Bataklığa saptandığını gören Fransız kamuoyu, Çukurova'yı terketmenin uygun olacağı tezini benimsiyordu.
Sakarya Harbinden sonra 30 Ekim 1921'de Franklin Bouillon ile Türk Hariciye Vekili Yusuf Kemal Tengirşen arasında Ankara Anlaşması imzalanarak, Fransızlar, Çukurova ve Antep'i boşaltmayı kabul ettiler. Müdafa-yı Hukuk Cemiyeti adına İbrahim Kethüda, Belediye Başkanı Mehmet Fuat ve Yeni Adana Gazetesi Sahibi Ahmet Remzi'nin dahil olduğu heyet, 1 Aralık 1921'de Adana'nın yönetimini Türk Devleti adına teslim aldı.
Ankara Anlaşması Fransız'ların bölgeyi iki ay içerisinde tahliye etmesini hükme bağlamıştı. Bu hüküm uyarınca 20 Aralık 1921'de Adana, Türk askeri tarafından teslim alındı. Ancak Fransızların isteği üzerine bölgenin tamamının tahliyesi 5 Ocak 1922 terihine kadar uzatıldı. Bu tarih Adana'nın kurtuluşu günü olarak kabul edildi.
Muhtesim Admin
Ruh HaLi : Hangi ülkedensiniz : Mesaj Sayısı : 4379 Nerden : istanbul Teşekkür Sayısı : 10146 Kayıt tarihi : 30/10/08
Konu: Geri: ADANANIN KURTULUŞU Salı Ocak 05, 2010 9:21 am
ULAŞIM
Çukurova Üniversitesi, Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nin Doğu bölümünde yer alan Adana İli'nde kurulu bir devlet üniversitesidir. Adana'ya Türkiye'nin ana yerleşim yerlerinden başta karayolu olmak üzere, demiryolu ve havayoluyla ulaşmak mümkündür. Ankara-Adana ve İstanbul-Adana arasında Türk Hava Yolları'nın düzenli ve tarifeli uçuşları bulunmaktadır. Bunun yanında, son yıllarda Almanya başta olmak üzere yurtdışındaki bazı şehirlerden de Adana'ya tarifeli ve tarifesiz günlük direkt veya aktarmalı uçuşlar da başlatılmıştır.
Adana-Ankara arasında DDY tarifeli tren seferleri bulunmaktadır. Ayrıca, Adana-Tarsus-Mersin arasında belli saatlerde düzenli tren seferleriyle ulaşım sağlanmaktadır. Adana'ya Türkiye'nin hemen her yerinden otobüs seferleri de bulunmakta olup Yeni Adana, Lüks Adana, Lider Adana, Has Turizm, Seç, Varan ve Ulusoy gibi otobüs firmalarının başta İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep ve Hatay illerine günün çeşitli saatlerinde çok sayıda seferleri bulunmaktadır.
Adana şehir merkezinden üniversitemiz ana yerleşkesi olan Balcalı'ya ulaşım düzenli aralıklarla çalışan otobüsler, midibüsler, dolmuşlar ve özel araçlarla sağlanmaktadır. Aşağıda Adana, Balcalı Yerleşkesi ve Rektörlüğe ulaşımla ilgili bilgileri bulabilirsiniz
Adana'ya başlıca ulaşım karayolu ile sağlanmaktadır. Adana, doğuda Osmaniye-Gaziantep, güneyde İskenderun-Hatay, batıda Mersin ve kuzeyde Ulukışla-Niğde'den ulaşan karayolu trafiğinin merkezi buluşma noktasındadır. Kuzeyde, Toros Dağlarında yer alan ilçesi Pozantı'da bulunan Gülek Boğazı Güney illerinin İçanadolu ve Başkent Ankara'ya bağlayan önemli ve ana geçitlerdendir. Adana-Gaziantep, Adana-Mersin ve Adana-İskenderun arasındaki otoyollar hızlı ve güvenli ulaşım sağlamaktadırlar. Adana-Ankara karayolunun Adana-Pozantı arasındaki bölümü otoyol olarak hizmet vermekte ve otoyol inşaat çalışmaları sürdürülmektedir.
Adana ile önemli bazı merkezler arası mesafe ve ulaşım bilgilerini aşağıda bulabilirsiniz (Diğer iller ile ilgili mesafeler için etkileşimli Türkiye haritasına bakabilirsiniz).
Adana-Ankara, yaklaşık 6-7 saat, 490 km Adana-İstanbul, yaklaşık 11-12 saat, 939 km Adana-İzmir, yaklaşık 11 saat, 896 km Adana-Gaziantep, yaklaşık 2-3 saat, 209 km Adana-Antakya, yaklaşık 2-3 saat, 192 km Adana-Osmaniye, yaklaşık 1-2 saat, 87 km Adana-Mersin, yaklaşık 1 saat, 69 km Adana-Kayseri, yaklaşık 4 saat, 333 km
BALCALI YERLEŞKESİ'NE ULAŞIM
Çukurova ana yerleşkesi Balcalı'dır. Balcalı, Adana Şehir Merkezi'nden yaklaşık 10 km kuzeyde yer alır. Adana şehir merkezinden Balcalı'ya, Üniversitemize kuruluşundan itibaren büyük hizmetleri geçmiş olan emekli rektörümüz Sn. Prof.Dr.Mithat Özsan'ın adıyla anılan "Mithat Özsan Bulvarı" üzerinden ulaşılır. Düzenli olarak çalışan çok sayıda ulaşım aracı (belediye otobüsleri, özel midibüs ve dolmuşlar) öğrenci ve personelin yerleşkeye ulaşımını sağlamaktadır. Balcalı'ya ulaşmak için Adana şehir merkezinde bulunan ana bulvar veya caddelerde Balcalı hattına çalışan özel otobüs veya dolmuşlara binmeniz yeterlidir. Şehir içindeki otobüs duraklarında "Balcalı" veya "Üniversite" hattına çalışan minibüs (beyaz renkli-balcalı hattı) veya otobüs dolmuşlar (portakal renkli) veya belediye otobüslerine (kırmızı renkli) binerek yerleşkesine ulaşabilirsiniz. Şehir merkezinden Balcalı'ya ortalama ulaşım süresi yaklaşık 20-30 dakikadır.
Adana şehir merkezinden özel araçla Balcalı'ya tüm kavşaklarda yer alan "Çukurova Üniversitesi" yön levhalarını izleyerek ulaşabilirsiniz. Yön levhalarını yardımıyla E-5 yolu (Turhan Cemal Beriker Bulvarı) üzerinden Sabancı Merkez Camii- HiltonSa yönünü izleyerek Merkez Camii'nin hemen yanıbaşında bulunan Girne Köprüsü'nü geçtikten 80 m sonraki ilk kavşaktan Mithat Özsan Bulvarı'na dönüp Bulvarı izleyerek kuzeye doğru yaklaşık 3 km ilerlediten sonra yerleşke girişine ulaşırsınız.
Alternatif güzergah olarak şehir merkezinden Adana kuzeyine uzanan Baraj Yolu'nu kullanabilirsiniz. Baraj Yolu ile Turgut Özal Bulvarı'nın kesiştiği İller Bankası Kavşağı'ndan sağa dönüp Devlet Su İşleri Bölge Şefliği'ne doğru ilerleyiniz. Seyhan Hidroelektrik Santrali-Baraj Set'i üzerinden doğuya doğru yaklaşık 1 km ilerleyip sağa döndüğünüzde Mithat Özsan Bulvarı'na ulaşırsınız.
REKTÖRLÜĞE ULAŞIM
Üniversitemiz Rektörlük Binası, yerleşke girişine göre güneybatıda bulunmaktadır. Üniversite güvenlik kontrol girişini geçtikten sonra ilk kavşakta (İş Bankası önü) sağa dönüp batıya doğru yaklaşık 500 m ilerlendiğinde Rektörlük Binası'na ulaşılır. Ulaşım araçları, yerleşke içine girdikten sonra ring yaparak Rektörlük Binası önünden geçmektedirler.
buket_07 TecrubeLi ÜyE
Ruh HaLi : Hangi ülkedensiniz : Mesaj Sayısı : 127 Yaş : 35 Nerden : antalya Teşekkür Sayısı : 178 Kayıt tarihi : 11/12/09
Konu: Geri: ADANANIN KURTULUŞU Çarş. Ocak 06, 2010 2:47 am
memleket reklamı yapmayalım lütfen...güzellikte antalyanın üstüne şehir varmı ki...
Muhtesim Admin
Ruh HaLi : Hangi ülkedensiniz : Mesaj Sayısı : 4379 Nerden : istanbul Teşekkür Sayısı : 10146 Kayıt tarihi : 30/10/08