Ergenlik ve bu süreci kapsayan problemler yüzyıllardır varola gelmiş, bireysel ve sosyal olumsuzluklara neden olabilecek bir dönemdir. Özellikle son yıllarda gerek ailelerin ve gerekse eğitim kurumlarının gence verdiği önem, ergenin bu dönemi nasıl problemsiz atlatabileceği konusunda da araştırmaları beraberinde getirmiştir. Çünkü modern pedagoji bu dönemi de aşılamayan olumsuz duygu ve davranış kalıplarının, insanı bir yaşam boyu etkisi altında bıraktığını bilmektedir.
O halde nedir ergenlik? Ergenlik dönemi çeşitli şekillerde belirtilmektedir. Genel hatlarıyla; ergenlik çocukluktan çıkıp, yetişkinliğe geçiş arasındaki süreci içine alır. Yaş olarak ise genellikle 12-21 yaşları arasındaki dönemdir. Bu dönemde tek bir temel bölge yoktur. Çünkü vücudun fiziki- fizyoloji olarak hızlı bir gelişime girmesi sonucu, öncelikle ilgiyi birincil ve ikincil cinsiyet organları çekerken, aynı zamanda fizyolojik değişikliklerde ilgiyi çekmektedir.
Ergenliğe has temel tarz ise, yeni bir kimlik (ego- benlik) duygusu kazanmaya çalışması, aynı zamanda sosyal düzendeki yerinin ve rolünün ne olacağına ilişkin bir duygu geliştirmesidir. Bu döneme has model olabilecek kimselerle özdeşleşerek onlar gibi olmak ister. Ergen genellikle mantık yerine kendi zevklerine, görüşlerine uygun, beğendiği kimseleri model alır. Aynı zamanda, bu dönemde akran gruplarıyla da etkileşimde bulunur.
ERGENLİK DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Bu dönem çok çeşitli boyutlarıyla ( fizyolojik, psikolojik, sosyal) kendini ortaya koyduğundan; ana hatlarıyla sınırlandırma yapılacak olursa;
FİZİKİ VE FİZYOLOJİK DEĞİŞMELER:
Bu dönemde fiziki büyüme hızının arttığı görülür. Bunlar 1. Derecede cinsiyet özelliklerinin kazanılması ( cinsiyet organının büyüyüp gelişmesi) 2. Derecede cinsiyet özelliklerinin kazanılması ( göğüslerin büyümesi, ses tonu ve deri dokusunun değişmesi, cinsi bölgeler, koltuk atları ve yüzde tüylenmeler), vücut organının değişmesi( kol, bacak, boyun, baş ve gövdeye göre daha hızlı büyür), yüz organlarının değişmesi ( çene ve burun çıkıntılarında artma görülür) ile boy ve kilodaki hızlı artışıdır. Organizmanın fiziki olarak gelişmesi neticesinde erkeklerde gece boşalmaları, kızlarda ise ay hali ( Regl) görülmeye başlar.
Bedensel gelişimindeki bu değişim ergenin davranışlarını da doğrudan ilgilendirir. Hızlı büyüme ve bedende ki değişmelere, yorgunluk ve huysuzluk gibi belirtilerde katılır. Hatta bu belirtiler abartılır. Çünkü çocuğun o güne kadar olan görev ve sorumlulukları değiştirmiş ve bu ona ağır gelmektedir. Yorgunluk şikayetleri ardından sinirlilik ve huysuzlukta görülür. Sindirim sisteminde düzensizlikler, iştah dalgalanmaları olur. Bunlar hem hormonlarındaki değişikliklere göre hem de iç organlardaki büyümelere bağlıdır. Halsizlik, baş ve sırt ağrıları, bitkinlik hissi görülür.
Hormonlar vücudun kimyasal dengesinde etkili olur ve pek çok davranışını doğrudan etkiler.